Kayıt Tarihi: 25.12.2005
Şehir: Gent- Belgium
Status: Aktif Değil
Points: 248
Konu: Karaoğlan- Ecevit i uğurlarken Gönderim Zamanı: 07.11.2006 Saat 00:36
Türkiye'deki siyasileri arasında doya doya alkışladığım isimler bir elimdeki beş parmak kadar yok. İçimden gelerek alkışladığım, tüylerimi ürperten siyasiler arasında olan Sayın Bülent Ecevit'in Çankırı mitingi'inde öğretmen arkadaşlarımızla birlikte katılmıştık. Hatta devlet memuru olduğumuzu bile unutmuştuk. Yıl 1973 seçimlerimiydi bilmiyorum ama '6 haziran , Ecevit Başbakan!!!' diye slogan attığımı biliyorum. Hele o zaman moda olan şarkının 'yüreğe sevgi ne güzel uymuş' dizelerinde çok duygulandığımı rahatlıkla söyleyebilirim.
Bu yazımı herkesin söylediğini tekrarlamamaya özen göstererek yazmaya çalışıyorum. Karaoğlan benim kalbimi nasıl kazanmıştı ? İşte bu soruyu kendime sordum. Bu sorunun yanıtında onun şairliği, dürüstlüğü, emperyalizme başkaldırısı, sadeliği, beyefendiliği, çevresinde iş bitiren- malı götüren müteahhitlerin olmaması, halk adamı olması, Türkçe dilini en güzel şekilde kullanması, bunun yanısıra bir basın mensubu olması beni ona bağlamıştı. Ayrıca İlimize yakın bir ilden olmsı da belki bunda önemli oldu.
Türkiye'de sendikalaşma ve örgütlenmede verdiği çabalar, Parti Genel Başkanı ile yollarını ayırmada,Kıbrıs ve haşhaş ekimi ve 1977 de yapılacak miting için 'Ben Rahşan'la saat 13 te miting alanındayım' diyerek yüzbinlerce insanın katıldığı miting ile siyasete damgasını vurmuştu.
Aradan zaman geçti. 1978 yılı mayıs ayında Brüksel'de göçmen işçiler le ilgili bir toplantıda tekrar uzaktan da olsa görebildim. Avrupadaki göçmen işçilerin sosyal haklardan yararlanması için yapılan ilk anlaşmalarda O'nun imzasının olması yurtdışındaki Avrupalı Türkler arasında da sevilen, sayılan bir lider olarak anılmaktadır.
Alkış tutabildiğim ikinci bir lider ise LOzan'da çok yakından karşılaştığım Sayın Rauf Denktaş'tır. O da bir ulusun bağımsızlığı için verdiği savaşta yıllarca ödün vermeden dimdik ayakta durabilen liderlerimizden biridir.
Daha fazla ayrıntıya girmeden konuyu noktalamak istiyorum.
Adı hiç bir yolsuzluğa karışmadan, Hz Ömer adaleti gibi devletin malını kendi çıkarlarına alet etmeden yaşayan, kitap okuyan, şiir yazan, kadın-erkek eşitliğini ve evlilik sürecindeki tutarlılığı ile topluma örnek olan , ilkelerini savunan , eğilmeden yaşamış Bülent ECEVİT'e Allah'tan rahmet diliyorum. Ulusumuz böyle değerli insanları kolay kolay yetiştiremiyor. Türkiye'deki siyasetçilerimizin örnek alacağı, idol olarak seçeceği şahsiyetlerimizden birini kaybettik.
Site Yöneticisi
Cansaati.Org Yazı İşleri Sorumlusu
Kayıt Tarihi: 01.10.2003
Şehir: ANKARA
Status: Aktif Değil
Points: 877
Gönderim Zamanı: 07.11.2006 Saat 10:43
Müteveffayı krizlerle bildik, doğduğum yıllarda o varmış tabii ki öncesinde de O. Vizyondaki sadeliği ve halktan görünümü haricinde Türk iktisadiyatında önemli bir iz bırakabildiğine şahit olmadık. Bırakın ekonomiyi, ülkeyi huzur içinde de tutmadı. Çankırı’da, henüz 10 yaşımdayken Çansaatindeki (Sümer çıkmazındaki) evimizin penceresinden gördüğüm ve hala unutmadığım, Yüksek Okuldan aşağıya doğru inen insan selinin taşıdığı akrabam, şehit Şaban ÇEVİK de O’nun oluşturduğu ve beslendiği kaos ortamının bir neticesi olarak hayatının baharında Ahirete intikal etmişti. Şimdi hesaplaşma zamanıdır.
Müteveffa Ecevit’ten geriye ne kaldı; krizler krizler. Ancak sitemizin formatı gereği Ecevit’in Çankırı’da geçirdiği günler, Çankırı ile ilgisi, irtibatı vs tarihi vakıaları bulup yazmalıyız. Hatasıyla sevabıyla ahirete intikal etmiş olabilir ama nihayetinde bir devlet adamıydı ve memleketimiz ile bir şekilde irtibatları olmuştur. Yakınında bulunanların, şahit olanların bunları yazmasını bekliyorum.
Kayıt Tarihi: 07.12.2005
Şehir: Çankırı
Status: Aktif Değil
Points: 290
Gönderim Zamanı: 07.11.2006 Saat 12:34
Hürriyet Gazetesinden bir alıntı
Türkiye
07 Nisan 2001
Ecevit için düğmeye basıldı
MHP Çankırı Milletvekili Hakkı Duran: Her zaman esnafla başlamıyordu bu gösteriler. Bir adam Başbakanlığa gelip, onca sıkı güvenliğe rağmen elinde kocaman kasa ile Başbakanlığa girebiliyorsa, bu normal değil. Milletvekili olarak o kasa ile beni sokmazlar. Ben bunu ‘Ecevit’i emekliye ayırmak için düğmeye basıldı' diye yorumluyorum. Büyük bir planın parçası olarak Kemal Derviş'in de bilinçli olarak ağırdan aldığını düşünüyorum.
Bir gün Ecevit’le bir tartışmamış oldu bizim. Sen bizden olamazsın dedim. Senin anan Lise mezunu benim anam okul görmemiş, sen acıdığından sosyal demokratsın.
………………..
Çankırı’da en çok konuşulan konu o zamana kadar özellikle milletvekilleri parti ayırımı olduğu için birbirleri ile Çankırı için çalışmıyorlar görüşü vardı. Ben Meclise gittikten sonra bu arkadaşlarımızla yakın ilişki kurdum. Biz bundan sonra özellikle Çankırı’ya hizmetlerde bir araya geldik. Hatta Çankırı’da Süt Fabrikası kurulması konusu vardı Süleyman bey oraya geldi. (Başbakan Süleyman Demirel kastediliyor) 1973 seçimlerinde “açız diye millet bağırınca” süt fabrikası kuracağım buraya dedi. Kars’ta da patates fabrikası kuracağım demiş ya. Onun gibi şimdi orada (Çankırı’da) bir kısmı biz inek miyiz filan diyenlerde çıktı. Ama O gittikten sonra 1974’de Ecevit Başbakan olunca, Erbakan’la ortak hükümet kurunca ihale bize oldu. Şimdi Çankırı’daki yerel basın Çankırı’ya süt fabrikası kurulacaktı ama CHP kurdurmuyor diyor. Halbuki ben milletvekili değilim. Sene 1974. Bana geldiler heyeti aldım O zaman Atilla Karaosmanoğlu’na götürdüm. Dünya Bankasından gelmişti. Dedi ki yer altı kaynağınız yok, Sayın Yazıcıoğlu, yer üstü kaynağınız yok, Çankırı’ya ne yapacağız ne yapılabilir? Bize bakar mısınız? dedim şöyle baktı rahmetli bizim Hüseyin vardı odacısı o geldi. Sor bakalım nereli diye dedim. Sordu nerelisin? Çankırı, neresinden Ilgaz benim de yakınlığımı sor bakayım dedim. Babalarımız teyze çocuğu dedi. Kaç Çankırılı var burada Hüseyin dedim. Valla burada çalışan odacıların yüzde yetmişi Çankırılı dedi.
…………….
Ecevit’in Çalışma Bakanlığı döneminde çıkartılan 274-275 sayılı yasa ile sanayide çalışanlara toplu sözleşme ve grev hakkı ile sanayide çalışan kesim ile tarımda çalışan kesimin elli katı günlük almaya başladı. Bunu kendisine de söyledim. Tek yanlı bir ekonomik hareketti bu. Ben belediye başkanı iken geldim de kendisi ile konuştum. Adam atını sattı tarlasını sattı gitti bir işe girdi Kırıkkale’de, Karabük’te özellikle şeyin devletin işletmelerinde işe girdi. Orada yani K.İ.T’lere girdi oralarda daha güzel kazanma oluyordu. Köyünü kentini bıraktı şimdi de geri dönemiyor. Köylerin boşalmasının sebebi bu.
ÇANKIRI TARİHİNE TANIK: NURİ ÇELİK YAZICIOĞLU
Emekli öğretmen ve Çankırı eski Milletvekili NURİ ÇELİK YAZICIOĞLU ile mülakat
Neticede Vali de yeni geldi özel idareden de kaynak sağlama imkanımız var. Kanunlara göre, fakat Vali soldan, ben sağdan bakan bey zaten Sayın Ecevit hükümeti iş başına gelince vatandaşın zaten zevki kaçtı, eyvah dediler Çankırı yine yandı. N.Derelli; yatırımlardan faydalanamaz gayet tabii, yani ben bak demokrat parti devrini gördüm Nurettin bey, (N.D) Adalet Partisi devrini gördüm, Ecevit Hükümeti iş başına gelinceye kadar hiç görmediğim icraatlar yaptı bu Ecevit Hükümeti, bir kere personel kıyımı, kadrolaşma, bu kadroları kendi belediyelerine çıkarıp veriyor, diğerlerine kesinlikle, ya bunlar gavur mu yahu, Nurettin Derelli; şimdi siz efendim afedersiniz, konuşmanızı kesiyorum ama siz belediye başkanı olduğunuzda yaptığınız icraatlarla ilgili özel söyleşimizde bir ifadede bulunmuştunuz? Benim dönemime kadarÇankırı’daki kamu kurum ve kuruluşlarının yapı ruhsatları yoktu diye ? bu doğrumudur ifadenizi yenileyebilir misiniz? Oraya geleyim…
ÇANKIRI TARİHİNE TANIK: Necdet İPEK Eski YSE İl Müdürü, Çankırı Belediye Başkanı Necdet İPEK ile Mülakat Mülakatı yapan: Nurettin DERELLİ
Tanık: Necdet İPEK Lakabı: Efe Necdet Doğumyeri: (Çankırı, Kurşunlu) Doğumtarihi: 1934 Önemli Görevleri: YSE İl Müdürü, Belediye Başkanı
Geçmişte çekilen yokluklar, hükümet olup egemen işadamlarına direnememesinin sonucudur.
En fakir başbakan olarak veda etmesi en fakir doğup en zengin olarak Allaha ısmarladık diyenleri utandıracakmı?
Asillerimizde vekillerimiz kadar herşeyden nasiplidir.Ülkemizin bir kısmı kapak bir kısmı tenceredir.Haset, istediği olamamaktan başka bir özlem değildir.
Dürüst,namuslu, ahlaklı olmak ;İnsanım diyen her canlının olmazsa olmazı ise de GÜNÜMÜZDE bir meziyettir. Ancak bu hasletler bir ülke yönetmek için yeterli değildir.Ecevitler ülkeyi yönetememiş geleceğimizin kararmasına inatla ve hırsla katkıda bulunmuşlardır.
Romantizm, hülyalı bir ömür tüketmek için yaşayanlarını mutlu edebilir ancak bir milleti geleceğe taşımak için yetmedi.Bence Ecevit lerin yönettiği yıllar kayıp yıllarımızdır. Emekçilerimize sağladığı katkılar,dürüstlükleri,nahif oluşu, kültürü takdirle anılacaktır.
Cenazesinin bir hafta bekletilmesi ve sayın Cumhurbaşkanımızın ısrarla böyle yapmayın demesine rağmen başarılamamıştır.Acılı eşi Rahşan hanımın cumartesi defnedilsin ısrarındaki arzusu "Cumartesi memurlar çalışmıyor.Katılım fazla olur" aklımın almadığı bir insanlık dramı ve ruh halidir.
Bizler doğru olmayan gerçeklerle başlıyoruz hayata;
Ebe,müjdeliyor ana babaya "nurtopu gibi bir çocuğunuz oldu" Oysa çocuk sağlıklımı,arazı ,eksiği,fazlası varmı? Habersiz ,umursamıyor.İşte ilk yalan
Geçip gidiyor ömür pekçok doğru olmayanla...ve eller üzerindesiniz, gidiyorsunuz özensiz bir marangozun elinden çıkmış sandukayla.Hoca soruyor,nasıl bilirdiniz?
Hep bir ağızdan cevaplıyor son yolculuğun şahitleri;
"İYİ BİLİRDİK"
Ve belkide son yalan.
Bizde "obituary"geleneği olmadığı için satırlarım bazılarını üzebilir.Ama olumlu anlamda değişmemizin dürüst ama herşeyde dürüst olmamızın zamanın geldiğini düşünüyorum.Sevgili BÜLENT ECEVİT Beyefendiye Allahtan rahmet diliyorum.
- O zamanlar Çankırı’daki Piyade Atış Okulu, Tuzla’ya nakledilmişti. Bu okul, aynen üniversite gibiydi. Çankırı’ya ekonomik ve sosyal anlamda büyük katkıları vardı. Biz, bu okulun Çankırı’dan Tuzla’ya taşınmasına itiraz ettik. Ancak zamanın Devlet Bakanı Avni Doğan, ‘Çankırı’da deniz olmaması’ gibi komik bir mazaret öne sürdü. Biz Nurettin Ok’la bu konuda çok savaştık, fakat sonuç alamadık. Nurettin Ok’un Belediye Başkanlığı sırasında başlanan Kültür Merkezi binasının (sinema, tiyatro salonları, otel) yapımı, bizim milletvekilliğimiz döneminde durduruldu. Bina daha sonra işhanı oldu. Biz bunu dönemin Çalışma Bakanı Bülent Ecevit’e sorduk. O da maddi sorunları öne sürdü. Kısacası bu önergeden de sonuç alamadık. Keşke iktidarda biz olsaydık.. Her şey daha güzel olurdu.
ÇANKIRI TARİHİNE TANIK: Rahmi İNCELER Çankırı Eski Milletvekili Rahmi İnceler’le Röportaj Röportajı yapan: Mehmet SEVDİYAR
Tanık: Rahmi İNCELER Doğum yeri: (Çankırı, Çerkeş, Ören köyü) Doğum tarihi: 1913
Tam 93 sene.. Cumhuriyetin, 2. Dünya Savaşı’nın, ihtilallerin tanığıydı o..
Kayıt Tarihi: 26.04.2006
Şehir: izmir
Status: Aktif Değil
Points: 29
Gönderim Zamanı: 08.11.2006 Saat 09:34
Dürüstlük, onur ve namus timsali sayın Ecevit'in vefatı ülke gerçeklerini ve siyasetini 30 yıl öncesinin penceresinden takip ve tahlil etmekte olan insanların dışında, büyük bir çoğunluk tarafından derin bir üzüntüyle karşılanmıştır.Türk Halkı'nın başı sağ olsun.
Kayıt Tarihi: 25.12.2005
Şehir: İzmir
Status: Aktif Değil
Points: 772
Gönderim Zamanı: 08.11.2006 Saat 10:52
Rahmetli Ecevit'in arkasından hemen herkes konuşuyor, yaşarken görmediği alkışı, övgüyü gazetelerde, televizyonlarda gördük duyduk, hafta sonuna kadarda devam edecek anlaşılıyor. Arkasından şimdi konuşanların kaçı samimi acaba?
Hafızamızı bir yoklayalım bakalım:
İyi bir şairdi diyebilir’ miyiz?
Şiir meraklısı kaç şiirini hatırlıyor.Allıyeşilli geçen takalardan başka? Onu da Modern Folk Üçlüsü şarkı yaptığı için hatırlıyoruz.
İyi bir gazeteciydi diyebilir’ miyiz?
Bir partinin yayın organında yapılan gazetecilik, gazetecilik’ midir?
İyi bir devlet adamıydı diyebilir’ miyiz?
En büyük zaferi, "Kıbrıs Barış Hareketinin" sıkıntılarını 32 yıldır çekiyoruz. Çekmeye de devam edeceğiz.
İyi bir siyasetçi’ miydi?
“Türkiye politik ahlakın temelden yok oluşunun altında Ecevit'in Florya motellerinde kurduğu iktidar vardır. Sonra Yüce Divan'da yargılanan ve mahkûm olanlara, başbakan olmak için el veren Ecevit, soldakilere hep sırtını döndü.”
"Türkiye'nin 12 Eylül'e gitmekte olduğunu fark edenlerin başındaydı AlparslanTürkeş … Ecevit'e "Hiçbir şey beklemeden seni nasıl istersen öyle destekleyeceğim, işin başına geç" diye açık davet çıkardı. Ecevit uzatılan bu eli itip ülkeyi kaosta bırakınca, müdahale kaçınılmaz oldu."
Bir lidere yakışmayacak kadar karısının etkisinde kalışı yanlışlarının en büyüğüydü. "Rahşan Affı" lafının geçmediği gün var mı?
“Bulunmaz hint kumaşı” gibi “DERWİSCH” i başımıza getirerek ekonominin iyice dibe vurmasını, Küçücük Anayasa kitapçığının yaptığı yıkımı ne çabuk unuttuk.
Onu zindanlara atan eski Cumhurbaşkanımız Kenan EVREN ve Kafasına Anayasa fırlatan şimdiki Cumhurbaşkanımız bile arkasından nedamet duyuyor, övgü ile bahsediyorsa. Bize fazla söz düşmez…
“Dürüsttü” ; Allah kusurlarını affetsin ve rahmetini esirgemesin!...
Cumartesi günü, “Nasıl bilirdiniz” dediklerinde hep beraber; “İYİBİLİRDİK” diyeceğiz.
Kayıt Tarihi: 29.06.2006
Status: Aktif Değil
Points: 93
Gönderim Zamanı: 08.11.2006 Saat 12:32
Rahmetli ecevitin iyi veya kötü yanaları olabilir.şair,yazar,gazetecilik kişiliğini ön plana çıkartmasında ve düşündüklerini yazan söylen biriydi.son zamanlarındaki sol görüşlülüğü ılıman politikaya bırakıldı.çünkü artık ne sağ nede sol işlemez hale geldi.Halkcı kimliği ön plana çıkararak sendikal hakları onu döneminde başladığını unutmamak lazım,kıbrıs harekatı yapılması gerekiyordu,geçikmiş bir karardı ama barış harekatı yapıldı.eksi ve artıları olmuştur.ama bu ülke için ufakta birşey yapanlara şapka çıkarmak gerekir.
Kayıt Tarihi: 18.04.2006
Status: Aktif Değil
Points: 197
Gönderim Zamanı: 08.11.2006 Saat 21:20
Önce insani ve islami geleneğimiz gereğince Sayın Ecevite allahtan rahmet dilerim ancak ölünün arkasından konuşulmaz veya iyi şeyler konuşulur gibi halkımız arasındaki yaygın bir yanlışın önüne geçmek ve tarihi olayların genç nesillree doğru anlatabilmesi için ecevit dönemi hakkında bir kaç hususu belirtmek isterim.Yorumumun sonunda Rahmetli Ecevitin dürüstlüğüne okuyucularımız karar verecektir
1)Kıbrıs barış harakatı olduktan sonra kıbrıs için uluslar arası görüşmeler sürerken bu zaferi oya dönüştürme telaşına girerek sorunu orta yerde bırakıp hemen erken seçime gitmiştir ama yüksek oy almasına rağmen iktidar olamamıştır.
2)1978 yılında kumar borcu olmayan vatansever 10-12 milletvekili lazım diyerek siyasi tarihimize bir yüz karası olarak geçen güneş motel pazarlıkları ile milletvekilleri transferler pazarı kurdurarak AP Den transfer ettiği 11 milletvekilinin her birine bakanlık vererek yine siyasi tarihimizde hiç hoş bir şekilde anılmayan şaibeli bir hükümet kurmuştur.
3)Kurduğu bu hükümetin 3 bakanı daha sonra yüce divanda yargılanmış ve ağır hapis cezası almıştır bu yolsuzluklar daha önce basında dahi ele alındığı halde etrafı tertemiz olan ecevit bu bakanları görevden almamıştır.
4)1999 yılında kurduğu koailisyon hükümeti ise diğer hükümetlerine taş çıkartırcasına krizler ve yolsuzluklara imza atmıştır.günümüzde dahi sıkıntıları devam eden banka hortumlama olayları bu hükümet zamanında başlamış daha sonra 1-2 küçük krizden sonra bir kitap fırlatması ile türkiye tarihinin en büyük krizi bu hükümet zamanında olmuştur.bu krizi önceden haber alan haramzadeler köşeyi 1 değil 20 kere döndüğü halde zavallı halkım en az 20 kat fakirleşmiştir,100 bine yakın vatandaşımız kapanan iş yerleri yüzünden işsiz kalmıştır
5)Sayın Ecevitin kurduğu bu son hükümette yine sayılarını tam hatırlamadığım bakanlar yüce divanda yargılanmıştır bunların bazıları tesadüfe bakınki yine bu hükümetin çıkarttığı afla kutulmuşlardır bazılarının yargılanmasına devam edilmektedir.
6)1999 yılında yapılan seçimle milletin oyu ile ve hiç bir yasal sınırlama olmadığı halde milletvekili seçilen sayın Merve Kavakcıyı sayın Ecevit Meclis başkanının uyarılarına bile aldırmadan kin ve öfke ile bu insana haddini bildirin gibi bir kışkırtma ile Sayın Merve Kavakcının yasal milletin anayasal bir hakkını gasbetmiştir. bu son yolsuzluğu yukarıdaki yolsuzluklarına bir kat daha bedeldir.
2001 kırizinde dışardan getirdiği bir bakana geniş yetkiler vererek bir uluslar arası örgütün talimatları doğrultusunda meclis şu günde şu kada kanuın çıkaracaktır diyerek bu bakanın talimatlarını eksiz yerine getiren ve böylece emperyalizme boyun eymeme övgüsünüde hakeden ecevitin, yukarıda belirttiğim maddelerle ve yazarın yazdıkları ile mukayese edilip dürüstlüğü ve etrafında malı götüren kirli işlere bulaşmayan kiselerin olup olmadığı konusunu vicdanlarınıza bırakarak saygılar sunuyorum değerli okuyucular. NOT :Eğer okuyucularım beni haksız çıkarırsa daha sonra tabiattaki renklerin tarifinide bir yazımla tartışmaya açmayı düşünmekteyim
Kayıt Tarihi: 25.12.2005
Şehir: Gent- Belgium
Status: Aktif Değil
Points: 248
Gönderim Zamanı: 11.11.2006 Saat 02:21
Değerli Yarenler
Uzun zamandır bu kadar çok okunan ve yorumlanan yazım olmadı. Bu yazımda kısa sürede çok yorum yazılmasından dolayı memnuniyetimi dile getiren yazı yazmaya ve biraz da görüşlerinize cevap verebilme olanağı sapladığınız için teşekkür ederim.
Ecevit'in şiirleri eleştirilebilir. Bence şiirlerindeki dostluk mesajı ve kullandığı dil'nun edebiyat ve sanat yönünden daha ağır bastığını belirtmek isterim.
Gazetecilik yönüne gelince ne döneklik ne de medya patronların isteğine uygun yazı yazan bizim 21.yüzyıl entellerine beş çeken bir gazetecilik yapmıştır. Olduğu gibi görnmüştür. Göründüğü gibi olmuştur.
İyi devlet adamı özelliklerinden bir çoğunu taşımaktadır. Eğer zamanında politkadan ayrılıp köşesine çekilebilseydi devlet adamlığından çok daha önemli bir konumda olacaktı. Politikada hırs olmazsa zaten başaramazsınız. Zira aynı durum hala siyasilerimizde süregitmektedir.
Politik hayatta Türkiye'nin demokrasi emeklemesi nedeniyle düş- kalk derken bu günlere gelebildik. Çevremizdeki ülkelere bakarsanız,bu konuda Türkiye önemli bir yol almıştır. Artık darbe korkusu olmadan uyanabiliyorsunuz.
Avrupa'nın hiç bir ülkesinde suçlu kolay kolay affedilmez. Topluma kazandırılması için rehabilite çalışmaları yapılmadan dışarı salıverilen suçlular işsiz, aşsız sevgisiz ve korumasız kalınca toplumdan dışlandıkları için geldikleri yere gitmek için tekrar suç işleyeceklerdir. Topluma bu insanları kazandırmak için hiç bir önlem alınmamışsa bu gün hapishaneleri boşaltın. Yarın dışarda rahatsız olan bu insanlar tekrar suç işleyerek yerlerine dönmek isteyeceklerdir. Bu yasa yalnız Ecevitler zamanında değil her seçim öncesi çıkarılmış geleneksel bir M(af)oluş yasalarııdır. Bu hükümette seçim öncesi bir- kaç af çıkaracak olursa şaşmayınız.
Belki çok iyimser bir yaklaşım olarak değerlendirebilirsiniz ama benim ülkeyi yönetenlere olan saygım sonsuzdur. Bu ülkeyi yöneten insanların bilerek hata yapacaklarına ihtimal vermiyorum. Hatalar yapılmıştır. Yapılacaktır. Demekki bu ülke için hatalı da olmak çalışmanın bir ürünüdür.
Sıfır hata yapmanın tek yolu vardır.
Hiç bir şey yapmazsanız hatanız da olmaz.
Bu köşe yazısını yazmak la hatamı yaptım ?
Hatalarım olmuştur. Çünkü 1977 den beri ne Ecevit'i ne icraatını görebildim. Bir aylık Türkiye ziyaretlerinden hatırmda kalanlara dayanarak yazdım.
Ayrıca bu belki bir kusur olarak algılanabilir ama. Allah gecinden versin, aramızdan göçedecek bir arkadaşımız için yine de iyi düşünceler içeren yazmaya devam edeceğim.
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma