İletişimin bu gün ki gibi yoğun olmadığı, okuyanın yazanın az olduğu, gelen mektupların başkaları tarafından okunduğu, telgrafın, telefonun lüks olduğu günlerde insanlar nasıl haberleşirdi, hiç merak ettiniz mi? .”
“Okuyucu” dediğimizde yeni nesil bundan ne anlıyor?
Kaybolan, zamana yenik düşen geleneklerimizden biriside, “okuyucu” daha doğrusu halk ağzında düğüne çağrı yapan kimse, “düğün okuyucularıdır.”
Çankırı merkezinde okuyucu düğünden bir iki hafta önce evleri tek tek dolaşarak, hısım, akrabayı düğüne davet etmeye başlar. Hafta başı düğün, kız evine oğlan evi tarafından yağ, un, pirinç ve şekerden oluşan “okuyucu harcı” gönderilmesiyle devam eder.
Oğlan evinin okuyucusu ayrı, kız evinin okuyucusu ayrıdır. Kız evinin okuyucusu, kınaya, şenliğe ve Pazar sabahı yapılan mevlit’e davet eder. Oğlan evinin okuyucusu ise şenliğe, “gelin önüne” (düğüne) buyurun der. Davet edilen yerlerden, okuyucuya gittiği evin sahibinin durumuna göre para, çorap veya yemeni gibi küçük hediyeler verilir. Okuyucu düğün sahibine nereden ne aldıysa tek tek söyler. Eğer verilen hediye, bahşiş az veya eksikse düğün sahibi buna ilave yapar.
Perşembe veya Cuma “gelin hamamı” olur. Gelin hamamını zengin veya fakir muhakkak yapardı. Durumu iyi olan düğün sahibi tüm misafirlerin hamam masrafını çeker. Hamamda “gelin kurnası” ayrıdır. Okuyucu, telli peştamal, ipek peştamal kuşanmış gelinin arkadaşları ile birlikte ilahiler okuyarak ve havuz etrafında dönerek, elinde hamam tası, içerisinde, sabun kese, lif ve baş kilini, gelin kurnasına götürür. Hamamdan çıkınca, dinlenme bölümünde kızılcık ekşisi veya ayranla kıymalı ikram edilir.
Kız evinde, Cuma şenlik, Cumartesi akşamı kına, Cumartesi sabahtan oğlan evinde ise baş donanma hazırlıkları başlar. İkindi namazından sonra arabalarla, erkekler ve gençler kız evinden oğlan evine çeyiz götürür. Ayağına tez çocuklardan birisi, kırlent veya yastığı çeyizin habercisi olarak önden oğlan evine getirir ve damattan bahşişini alır.
Pazar sabahtan kız evinde mevlit vardır. Oğlan evinde ise “gelin önü” düğün yapılır.
Okuyucuların görevi, mevlit, şenlik, kına, “gelin önü” süresinde de devam eder. Misafirleri karşılar, buyur eder.
Davetlinin düğün evine götürdüğü hediyeye “saçı” denir. Düğüne gelemeyecek olanlar, “saçı”sını okuyucu aracılığı ile yollar.
1940 ve 1950’lili yıllarda, Çankırı merkezinin meşhur düğün okuyucuları; "Gölezli", Kara Şahan Nene, Meyrem Teyze ve Takımcı Fatma’dır. Bu büyük annelerimizi; Hizmetleri, emekleri ve Çankırı toplumuna yapmış oldukları katkıları nedeniyle, rahmetle anıyoruz.