ÇANKIRI’DAN DEYİŞLER


Çankırı’dan Deyişler… (1) Kale yüksekten görünürDördü de yeşil bürünürOraya varanlar sevinür Taş Mescidin yonmadır taşıHelvadır onların aşıKaditler şehit gardaşı Billur bey yol üstündeŞıhı oturur postundaİhya etmek kastında Saçcuvaz da ulu yılanBenim gibi melül kalanSözlerimde yoktur yalan Akyazı yedi dağ içindeYürek oynar yağ içindeEvliyalar sağ içinde Seydi köyün toprağındaŞifa vardır ekmeğinde…………….( hatırlanamadı) Kaynak kişi: Fatma ZencirciDerleyen:... Okumaya Devam et →

PERİ KIZI


“Gerçek daha yalın ve daha rahatsız edicidir.” PERİ KIZI Parmaklarını tararmışcasına kısa küt kesilmiş saçında gezdirdi, elini yüzünü yıkamak için kalktı, baş odadaki kristal boy aynasında kendini süzdü, yeşil ceketi, geniş yakalı çiçekli gömleği, düşük bel, ispanyol paça beyaz pantolonu ve iri tokalı kemeri, geniş karyola üzerine serilmiş, gelinlik kız çeyizi gibi duruyordu. Sabaha kadar... Okumaya Devam et →

“AKKIZ”


Çankırı Hikayeleri Derleyen: Osmanlı Meclis-i Mebusanı ve İlk TBMM’de Çankırı Temsilcisi: HACI TEVFİK EFENDİ (DURLANIK)(1871-1944) Ailesinden(Müftülerden) E.M.L. Atölye Öğretmeni Mustafa DURLANIK (1920-2003)TC İsmail Durlanık Arşivi “Gelin kızlar gelin helallaşalımAhiret yollarında buluşalımAz gülelim, çok ağlaşalımÖlünce ağlarsınız Akkızım deyiGençliğine doymaya vah kızım deyi” AKKIZ Taş Mescit Şifa Yurdunda yetişen kimsesiz kalmış bir kız çocuğunun hikayesi olarak günümüze... Okumaya Devam et →

YILDIZ KAHVESİ


Yaşanmış Çankırı Hikayeleri …/… Neresinden bakarsan bak bu şehir eğri mi eğriEğri duruyor evlerin gölgeleriBirbirine sallanan eğri bir bıçak gibiKesiyor dilimliyor birbirlerini"…/…Kırıyor eğri elleriyle körpe filizleriniDuyuyormusun yaklaşan ayak seslerimiEğri dili eğri kulaklarıyla bu şehirKonuşuyor dinliyor birbirlerini……..Fikret Kemal Aslan YILDIZ KAHVESİ Siz genç, delikanlı birisi ile hiç oturup iki laf etmeden, uzun yıllar evvel öyle birinin... Okumaya Devam et →

SUCU HOTTİ


SUCU HOTTİ Bazen Alibey cami önündeki, bazen Büyük Cami önündeki çeşmede, çoğu zamanda hastane köprüsünün başındaki, Tatlısu çeşmesinde onu görürdüm. Pantolon paçalarını çorabının içine sokar, soğuk kuyu lastikleri ile paytak paytak ama tam ördek gibi de değil, sağa sola sallanarak yürürdü. Kısaca boyluydu. Sırtında omuz yerleri güneşten ağarmış trenci ceketi, başında da eski bir trenci... Okumaya Devam et →

ÇARŞAMBA HAVA ALANINDA BİR ÇANKIRILI…


Evliya Çelebi gibi dilim dönmediği için şefaat dilerken, seyahat dilemiş olacağım ki geçen sene epeyce gezdim. Malum son yıllarda uçak biletleri şehirler arası otobüs bileti fiyatına yakın, o nedenle de genellikle hava yolunu tercih ettim. Sadece Çankırı’ya giderken sıkıntı çekiyorum. Esenboğa’da in, karşı yoldan Ülker’in tarafına geçmek için “Duvara vurdum kazmayı Amman Alim…/” oynayan yaren... Okumaya Devam et →

WordPress.com Tarafından Desteklenen Web Sitesi.

Yukarı ↑