İrfan Hoşafcıoğlu “Sahibi yok!”

alıntıdır. Doğruyol Gazetesi 

Ahilik Haftası ve Yaran Kültürü kutlamaları,   “Sahibi yok!”  algısını bir kez daha çöpe attı.

Kutlamalar için paralar dökülerek afişler asıldı, lüks davetiyeler dağıtıldı, billboardlara reklam verildi ve haftanın sabah namazı başladığı duyuruldu.

Gel gör ki; Ulu Cami,  o gün cemaat yönünden diğer günlerden pek farklı değildi. Bırakın esnafı, yaranı;  ESOB Başkanı Osman Karadeniz ve Oto Tamirciler Odası Başkanı Murat Karakuş dışında seçilmek için kapı kapı dolaşan esnaf odalarının ne başkan, ne de yönetim kurulu üyeleri sabah namazında saf tutmaya gerek duymadılar.  Kutlamaların adı Ahilik, Yaran olunca cami dolup taşmalıydı.

Kurşunlu ilçesinden sabah namazına davete yetişen İl Genel Meclis Başkanı Ruhi Şeker’in  duyarlılığını gösteremediler. Yazık, çok yazık!… Vali Yardımcısı Abdullah Arslaner, birkaç daire müdürü ile STK başkanı sanki esnaf için değil de kendi törenleri için gelmişler.  Nerede haftanın gerçek sahibi esnaflar? Yok!..

Sonra da çıkar “Esnafın sahibi yok! “ diye kasıla kasıla konuşuruz.

Esnaf ve sanatkâr olarak genel kurul toplantılarına katılıyor muyuz? Hayır!  Toplantıda çıkıp sorunlarımızı dile getiriyor muyuz? Hayır!  Mesleki etkinliklere katılıp sahipleniyor muyuz? Hayır!  Temsilcilerden hesap soruyor muyuz? Hayır!

Bu kadar “hayır”dan sonra  “ Esnafın sahibi yok !” demeye de hakkın yok!

Sen sahip çıkmazsan bir bir erir yok olursun!

Bakan Soylu’nun törene katılması nedeniyle seçilmiş esnaf oda temsilcilerinden bazıları boy gösterse de esnaf yine yoktu.

Bu duyarsızlık sadece esnaf ve sanatkârla sınırlı olmayıp, adeta bulaşıcı hastalık gibi Çankırı’yı sarmış.

  ACİL!

Törende bir kez daha dikkat çekti ki; bu şehre ağzımıza gözümüze bulaştırmadan tören yapılabileceğimiz meydan şart.

Milli İrade Meydanı veya Atatürk Anıtı çevresine sıkıştırılan törenler hem şehre yakışmıyor hem de trafiği alt üst ediyor.

Törende bir anne 6-7 yaşındaki çocuğunu sandalye üzerine çıkarmasına rağmen şed kuşatma törenini izlettiremedi.

Ne Yaran ekibi gösteri sunabildi,  ne de Bakan Süleyman Soylu şed kuşanmanın heyecanını yaşayabildi.

Törende kargaşa öyle bir hal aldı ki; sokak arasında yapılan düğünde damadın güvey başı donanması,    İçişleri Bakanı Soylu’ya şed kuşatma töreninden daha düzenli olur.

Bir konuya daha değinmekte yarar var.

Sevgi gösterimizin dozunu ayarlamayı bilmiyoruz.

İtiş kakış,  yaratılan kaos ortamında kaybolan  Bakan Soylu’yu taciz etmeye hakkımız yok.

Yorum bırakın