1934 yılında Çankırı’ya 12 bin civarında turist geldiğini biliyor muydunuz?
Türkiye’nin günümüzde turist akınına uğrayan merkezleri, yakın tarihlere kadar böyle bir rağbete mazhar olmuş değildir.
Çankırı’nın iç turizmle tanışması, Türkiye’deki dünya markası olmuş turizm bölgelerinden çok daha eskidir. Çankırı-Ankara’ya demiryolu 23 Nisan 1931’de resmen açıldıktan üç yıl kadar sonra Demiryolları İdaresi, Cuma sabahı Ankara’dan Çankırı’ya gelecek ve akşamüstü de Çankırı’dan Ankara’ya dönecek şekilde sefer koymuşlar ve bunlara “ TENEZZÜH TRENLERİ” adı verilmiştir. 1934’de elbette turizm, turist gibi kavramlar, bırakın Türkiye’yi sanayileşmiş zengin batı ülkelerinde de mevcut değildi.
Demiryolu sayesinde 1934 Çankırı’sında “Çankırı’nın yeşillikleri ve bir cennet halini andıran bakmakla doyulmayan bahçelerinin güzelliklerini, Ankara’da yaşayanlara göstermek” fikri telaffuz edilmeye başlanmıştır.
TENEZZÜH TRENLERİ
İlk seferin gerçekleşme tarihi 8 HAZİRAN 1934 Cuma günüdür. Sabah 08.00 de Ankara’dan hareket eden tren yaklaşık 4 saatte Çankırı’ya varıyordu.
İlk gelen “TENEZZÜH Treni” ile ilgili intibaları, bir gazete haberinden okuyalım:
“Dünkü Cuma günü şafakla beraber uyanan Çankırı’lılar, akın akın Pazar yerlerine koşuyor: herkesin elinde bir sepet gelecek misafirlere karşı hazır olmak üzere nevalelerini tedarik ediyordu. Akşamdan alınan haberleri, sabahki duyumlar teyit ediyordu. Son habere göre, Ankara’dan 25’er vagonlu, yarım saat arayla iki lokomotifin hareket ettiği şeklinde idi.
Bu haberi alan ilgili kuruluşlar, hazırlık yapmaktadırlar. Kahvehaneler çalgılarını düzeltiyor, oturaklarını artırıyor. Caddeler ve sokaklar, bir gün önce temizlenmiş ve sulanmıştır. Saat 12’de kamyonlar ve arabalar, 4000’e yakın halk kitlesi misafirleri karşılamak üzere istasyonu doldurmuştur.
–Geliyorlarrr!!!… bağırtıları arasında ilk lokomotif istasyona giriyor.
Candan kopup gelen bir sevgi ile mâşûkuna kavuşmak isteyen bahtiyâr âşıklar gibi, Çankırılılar da âziz yolcularını kucaklamak için vagonlara hücum ediyor.”
Birinci partide, aralarında İzmir, Kütahya, Antalya gibi uzak yerlerden 800’den fazla yolcu indi.4-5 bin kişilik insan dalgası birbirine kavuşuyor.İlk kargaşa ve gürültülü ortam samimi kucaklaşmalar ve el sıkışmalara dönüşüyor.
–Buyurun, bize gidelim!…
Kimi arabalarla , kimi kamyonlarla yola düşüyor..Havuz başlarına, serin yeşilliklere ulaştırılıyor. Vagonların paket istifini andıran sıkışıklığından kurtulanlara soğuk sular, ayranlar ve gazozlar ikram ediliyordu. Yarım saat sonra gelen ikinci kafile de aynı yerlere intikal ediyor, Çankırı o gün 1500 civarında misafiri ağırlıyordu.
Haberde şöyle devam ediyor:
“1500’den fazla misafiri ağuşuna alan Çankırı’nın bol sularına , yeşilliklerine bayılan misafirler bahçelere dağıtıldı.Yeşillikler arsında yorgunluklarını atanlar: “Çankırı’yı görmek, dünyada cennet görmektir” diye birbirlerini kutluyorlardı. En kalabalık misafir gurubu,Çankırı’ya beş kilometre mesafedeki Kembaha, Kirazlıdere suları civarında bulunuyordu.
Misafirler arasında yirmiye yakın mebus, Evkaf ve Ziraat Umum Müdürleri, askeri erkan, daire müdürleri, ajans ve gazete mensupları, sporcular, ecnebiler , hatta Yahudi vatandaşlar vardı. Yolcular;
–Tren biraz daha süratli olsa ve bir saat erken gelse, Çankırı’nın temiz havasından, güzelliklerinden ve sıcak kanlı insanlarının sohbetinden daha fazla istifade edebilsek.” temennisinde bulunmuşlardır. Saat beşe gelince bir telaş başladı. “Aman vagonda yer bulamayız, bir an evvel binelim” diyorlardı.
–Var olunuz Çankırılılar, şirin kasabanızdan büyük bir zevkle ayrılıyoruz!” Sesleri arasında birinci kafile, yarım saat fasıladan sonra ikinci kafile uğurlandı.”. İlk gün 1500 misafir, Çankırılının geleneksel misafirperverliği ile ağırlandılar. Aralarında Ankara sakinlerinden başka İzmir, Kütahya, Antalya’dan kişiler bulunmaktadır. İç turizm dedik ama haberin bir yerinde ecnebiler(yabancı ülke vatandaşları)in olduğundan bahsedildiğine göre yabancı turist de gelmiş oluyor.
Slogan fena değil: “Çankırı’yı görmek, dünyada cennet görmektir”
Yıllarca geleni geçeni–Tanrı Misafiri-konumunda görerek en iyi şekilde ağırlayıp Hakk’ın rızasını kazanmayı hayat ilkesi yapmış insanları, para kazanmak için misafir ağırlamaya alıştırmak; bir zihniyet değişimine ve de zamana ihtiyaç göstermiştir.(1)
Çankırı, turizm fikriyle ‘Tenezzüh Trenleri’ sayesinde erken tanışmıştır. İlk yılda önemli sayıda ziyaretçi gelmiştir ki, 12.000 rakamına ulaşmıştır. Çankırı kültür hayatında bir takım sosyal değişmelere yol açan bu turizm etkinliğinin sonraki safhalarını başka bir yazıda ele alacağız.
(Tenezzüh:Eğlenmek amacıyla yapılan gezinti)
———————————————————————
(1) Bu konuda geniş bilgi için bkz. Sabri Ülgener(ö.1983), “Zihniyet ve Din”, “İktisadi Çözülmenin Ahlâk ve Zihniyet Dünyası”, “Tarihte Darlık Buhranları ”, “Zihniyet, Aydınlar ve İzmler”.