Yazan: Süha Özmen (Oğlu)
Size bugün Çankırı’nın çok eski İzmirlioğlu ailesinden Hacer (İzmirlioğlu) ÖZMEN den bahsedeceğiz. İzmirlioğlu ailesinin bir ucu İzmir’e dayanmaktadır. Büyük dedeleri İzmir’den Çankırı’ya gelmiş çok küçük yaşlarda abisi ile ticari işleri sebebiyle Çankırı’ya gelip gitmekte iken bir Berber Çırağı olarak kalmış ve yerleşmiştir. Sonraki yıllarda Çanakkale savaşına katılacak ve orada savaşırken şehit olacaktır.
Mehmet Dede ve ailesinin kısa öyküsü şu şiirle anlatılmaktadır.

ÇANAKKALE’DE ŞEHİT OLDU İZMİRLİ MEHMET
İzmir’de bir evlat doğdu.
Yıl 1880 di,
Osmanlı’nın zayıf,
İzmir’in ticari yönden zengin günleri.
Bizim Mehmet ve Abisi
Tüccardı, tüccarlardı,
Abisiyle gezdi durdu,
Anadolu’ya mal satmak için.
Derken Çankırı’ya gelip dururken,
Orda bir kızla evlendirdiler,
Kaldı orda bizim Mehmet,
Çağırdılar orda onu hep,
İzmirli Mehmet.
Ne yapar ne yer içer derseniz,
Tuttu bir işin elinden,
Bizim kimsesiz garip Mehmet,
Çocukları oldu,
Küçüğünün adı Hasan diğerinin adı da Ahmet,
Birinci Cihan Harbine girdik ya,
Asker lazım ya,
Ne için savaşıldığı bilinmeden,
Birkaç muhterisin gafilliğiyle,
Dost sanılan ama gizli düşmanların,
Sinsiliğiyle,
Bizim de girmek zorunda kaldığımız savaş için,
Askere çağrıldı bizim İzmirli Mehmet.
Gitti yıllar öyle bir geçti ki
Sen kaç yıl de?
Ben 7 yıl diyeyim,
Askerlikse bitmek bilmez,
Savaştan savaşa,
Cepheden cepheye,
Gitti bizim erler,
Kimi şehit oldu,
Kimi gazi,
Ne canlar yandı,
Ne ocaklar söndü,
Kaç kişi yetim kaldı,
Kaç kişi dul oldu,
Derken bir haber geldi;
Çanakkale’de Şehit oldu dediler,
Bizim İzmirli Mehmet,
Dul kaldı Hacer iki çocukla,
Tek başına,
Birde Şehit maaşı yeter mi?
Çalıştı Hacer,
Ayaklı davetiyelik yaptı,
Çocuklar ekmek tutana kadar,
Küçük Hasan ayakkabı,
Ahmet’se dokuma,
Yapar oldular.
Yıllar geldi,
Nesiller geçti,
Torunları bilemediler,
Nerelidir İzmirli Memet.
Sordular durdular birbirlerine,
Dedemiz İzmirli ama
Neresindendir acep?

Konuştular yıllarca,
Bulur muyuz? Diye,
Sonuç olmadan,
Çare bulamadan,
En sonun da Torunlardan biri,
Rüyasında gördü,
Bir baktı,
Beyazlar içinde,
Dedesi İzmirli Mehmet,
Torununu bizim Şehit Mehmet,
Beni sorarmışsınız nereli?
Ben Şirinyer’ liyim,
Orda arayın bizi,
Diyerek,
Noktaladı bizim İzmirli Mehmet.
Not: Yukarıdaki olayda, İzmirli Şehit Mehmet Annem ‘in dedesidir. İzmir’den Çankırı’ya yerleşmiş ve gerçekten de şehit olmuştur. Sonunda rüyasında gören de benim (Süha Özmen) dolayısıyla bu olaylar gerçektir. Çanakkale Savaşı gerçekten çok kişi canını verdiği ama zafer kazandığımız bir övünç kaynağımızdır. Tüm Çanakkale’de Şehit olanlara Allah’tan rahmet diliyorum. Onlarla her zaman gurur duyduk ve duymaya da devam edeceğiz. Ruhları şad olsun.
Bu yazımızda Merhume İzmirli Hacer’in Küçük oğlu Hasan İzmirlioğlu ve Zahide İzmirlioğlu’nun Ortanca çocuğu HacerÖzmen ( İzmirlioğlu’ndan) bahsedeceğiz. (Babaannesinin Adını almıştır)
Süha Özmen

Hacer İzmirlioğlu Özmen’den kendi hayatını kısacadinleyelim.

Merhaba,
Merhum Amcam Ahmet İzmirlioğlu tarafından 1944 yılında Mart ayında doğduğum, not edilmiş. Ortaokul yıllarından itibaren belirgin bir şekilde sanat müziğine yatkınlığım ile dikkat çekmeye başladım.

O yıllarda Çankırı’da birçok yazlık sinema ve 1-2 tane Kışlık sinema bulunmaktaydı. Aile veya arkadaşlarımla sinemaya giderdik. Babamla yaz geceleri gittiğimiz yazlık sinemalar, seyrettiğimiz filmler ile birlikte radyoda, özellikle akşam 5’ten sonra yayınlanan fasıl müziklerini dinlediğim günler aklıma geldikçe gözlerim hala yaşarmaktadır.
Buralarda söylenen şarkıların sözlerini hızla yazarak ezberlerdim. Türk Sanat Müziği sanatçılarından Zeki Müren o yıllarda Çankırı’da Yedeksubay olarak görev yapıyordu, okul arkadaşlarımla Zeki Müren’i mesai çıkışında görmek için “Atatürk Anıtı” önünde beklerdik.

(Kenan Nergiz Arşivi)
O zamanlar ünlüleri görmek çok heyecanlıydı, çünkü görsel ve işitsel iletişim araçları bu kadar yaygınlaşmamıştı. Herhangi bir sanatçının konseri veya filmi olmadığı zaman özellikle, Anadolu yerleşim bölgelerinde onları görmek ve seslerini duymak hayaldi.

Günümüzde geçmişe yönelik olaylar anlatıldığında, gençler tebessüm ederek alaycı mimikler sergileyebiliyorlar. Kısaca her olayı ve imkânlarını, gerçekleştiği dönemlere göre değerlendirmek lazım.

Ortaokuldan sonra Ordu Mesudiye kazasından bir Astsubay ile ( Nurhan Özmen) evlendim. Bu evlilikten iki çocuğumuz oldu. İlk çocuğum Demet, ikinci çocuğumda Süha ismini aldılar. Eşim’in işi sebebiyle 35 yıl boyunca Türkiye’nin hemen hemen her yöresinde yaşadık. Emekli olunca İstanbul’a yerleştik. 2017’nin Aralık ayında eşim (Nurhan Özmen) vefat etti. Ben şu anda oğlumla yaşıyorum. Kızım evli ve biri kız iki torunum var. Oğlum bekar.
İnsan 20 yaşına kadar yılların çok yavaş, 20 yaşından sonra da çok hızlı geçtiğini anlıyor. Evlendikten sonra gurbette yaşadım. Doğal olarak ta hayatımın büyük bölümünüÇankırı’nın dışında geçirdim. Oturduğumuz evler ilk başta “Anıt Çıkmazı” olarak bilinen sokaktaydı, birkaç yıl önce yıkılan Tekel Binası’nın yakınındaydı. O sokaktaki komşularımız hala gözlerimin önünde yaşamaktalar. O dönemdeki komşuluk ilişkileri şu anda kayboldu.
Anıt çıkmazındaki evimizde; alt katta, Amcam Ahmet İzmirlioğulları, üst katta da biz yaşıyorduk. Eve İlk girişte bir avlu vardı. Üst kata çıktığımızda, bizim yaşadığımız Oda vebir de taraça vardı, yazları orada yemeklerimizi yerdik. Bu evde Amcamlarla birlikte yaşadığımız zamanlarda amcamın çocuklarıyla kardeş gibi birbirimize bağlandık, hala da görüşüyoruz ve ilişkilerimiz çok iyi devam etmekte.
Bir zaman sonra Çankırı Lisesi’nin bahçesine katılması için istimlak edilecek bir eve taşındık. Orası yıkılınca Anıt çıkmazına geri dönüldü. Yıllar sonra o Anıt Çıkmazı da yıkıldı (1986) ve Karatekin Hastanesi ile Defterdarlık binaları inşa edildi.
Amcamın büyük oğlu Merhum Mehmet İzmirlioğlu’nun Anıt çıkmazının girişinde Bir bakkal dükkânı vardı adı ŞenköşeBakkaliyesiydi, Amcamın küçük oğlu Merhum Ekrem Matematik öğretmenliği yaptı. Ortanca çocukları olan Zehra ise ev hanımıdır halen hayattadır.

Babam Hasan İzmirlioğlu Ayakkabı tamirciliği yapıyordu, Annemse Zahide İzmirlioğlu ev hanımıydı. Havaastsubaylığından emekli abim Rıfat, Türkiye Elektrik Kurumu memureliğinden emekli Kız kardeşim Nuray olmak üzere halen hayatta olan 3 kardeşiz. En küçük kız kardeşimiz olan Nurten’de 2 yaşında hastalanarak vefat etmiştir.
Çankırı’da yaşayan eski aileleri aklıma getiriyorum bu “Mazideki Çankırı” sitesini kurup zaman zaman eski ailelerden tanınmış ve eski arkadaşları burada bize tekrar hatırlatan, tanımayanlara da tanıtan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. İnanın ki Çankırı’daki yaşadığım ilk gençliği ve o günleri hala hatırlayarak anılarımda yâd ediyorum.
Hepinize selamlarımı iletiyor çok teşekkür ediyorum.
Hacer Özmen
İstanbul 2024
Çankırı Araştırmaları Sitesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.



Yorum bırakın