22.10.2006’da bu sitede yayınladığımız “ŞEKERCİLİK ZANAATI ve ÇANKIRILILAR” başlıklı yazıya 27.09.2008 tarihinde şöyle bir ekleme yapmıştım:
“ÇANKIRILI ŞEKERCİLER
Çok sayıda Çankırılı’nın Osmanlı dönemi İstanbul’unda şekercilik sektörünü elde tuttukları kesindir. Hikmet Turhan Dağlı’nın bahsettiği Çankırılı Mehmed Ağa, onun ustası Hicâz’da vefat eden Çankırılı Osman Ağa şekercilerin pîrlerinden idi..
AHMET YÜKSEL ÖZEMRE’NİN KAYDETTİKLERİ
25 Haziran 2008’de ebedî âleme göçen, merhum ilim adamı, yazar Ahmet Yüksel Özemre, “ÜSKÜDAR’IN KAYBOLAN LEZZETLERİ” başlıklı makalesinde şekercilerden de bahsetmektedir. Üsküdar’daki şekercileri değerlendiririken, “lezzet ve nefâset bakımından Bahçekapı’daki Şekerci Hacı Bekir’inkilerini de Hacı Mustafa’nınkileri de aratmazdı.”ifadesini kullanıyor. 1935 doğumlu Özemre’nin küçüklüğü denilince 1940’lı ve 50’li yılları göz önüne almamız gerekiyor.
-Hâfız Mustafa Kantman-
Burada Hacı Bekir’den sonra adı geçen Hacı Mustafa’nın Çankırı’lı olduğunu tespit ettim. Bilgilere ulaşmaktaki bazı güçlükler sebebiyle yazmam gecikti. Mevcut bilgiler çerçevesinde-bu yazı uzadığı için- ayrı bir başlıkta ele almaya gayret edeceğim.”
ÖMER DEMİRTAŞ’IN ANLATTIKLARI
Şekerci Hacı Mustafa’nın adını ilk defa geçen yıl vefat eden Kalfatlı Hayyam Ömer lakabıyla anılan Ömer Demirtaş’tan[1]
duymuştum. Onun dedesi Mahmut Efendi İstanbul’da şekercilik yapanlardanmış. Köyde Mahmut Kalfagil olarak anılıyor bu aile. 4 sene kadar oluyor, merhum Ömer Demirtaş ile câmi avlusunda sohbet etmiştik. Ömer Demirtaş, İstanbul’a ilk defa 1939’da gitmiş. Dedesi Mahmut Kalfa’nın açtığı şekerci dükkânı Küçükpazar’da imiş. Bu işi Mahmut Kalfa’dan sonra oğlu Mustafa Demirtaş devam ettirmiş.
Bahçekapı’da Hacı Bekir’in dükkânı karşısında eski bir şekerciden bahsetti Hayyam Ömer. Ortaköylü Hacı Mustafa Efendi açmış bu işletmeyi. Oğlu Cemil bu işi devam ettirmiş. Bu müessese halen devam ediyormuş. Daha fazla bilgiyi nereden alabilirim diye araştırdım. Orta merkezde Hacı Mustafa ile aynı sülâleden kişiler olmasına rağmen bir malûmat elde edemedim. Kalfat’ta Hacı Mahmutgil’den Halil Şekerci’nin Ortalı Şekerci Hacı Mustafa sülâlesinden olduğunu öğrendim. Halil Şekerci’nin oğlu Hâfız Yaşar Şekerci ile görüştüm ve biraz daha ek malûmat alabildim.Kalfatlı Hâfız Yaşar Şekerci, şu bilgileri verdi:
Şekerci Hacı Mustafa, Orta’lı olup aynı zamanda hâfızdır. Müesseseyi babası Hacı İsmail Hakkı Efendi kurmuştur. Kuruluş tarihi 1864’dür. Hacı Mustafa’dan sonra oğlu Cemil bu işi devam ettirmiştir. Halen dükkan Bahçekapı’da Hacı Bekir’in tarihi dükkânının karşısında faaliyetini sürdürmektedir.
Cemil’den sonra işi onun evladı Sönmez bir süre devam ettirmiştir. Daha sonra bu köklü müesseseyi başka bir işletmeciye devretmişlerdir.
Hacı Mustafa’nın kardeşi Şekerci Ömer ve yeğenleri Halil Şekerci de bu sektörde faaliyet göstermişlerdir. Yaşar Şekerci, Hacı Mustafa’nın 1944’de vefat ettiğini nakletti..
KONUMUZLA İLGİLİ YAYINLANMIŞ BİR MAKALE
İstanbul sosyal hayatı ve tarihi ile ilgili araştırmalar yapan araştırmacı-yazar Mehmet Mazak, Türk Şekerciliğinin 2 numaralı ismi Orta’lı Şekerci Hacı Hâfız Mustafa hakkında bir çalışma yapmış. Bu yazıya yakınlarda muttâli oldum. Konuyla ilgili bilgilere ulaşmakta zorluklar yaşarken, hazır bir şekilde önünüze gelmesi, hazine bulmak gibi bir şey. Yazarın ülkemizin en eski işletmelerinden biri olan Hâfız Mustafa şirketinin dünü ve günümüzdeki durumunu anlatan makalesini buraya iktibas edeceğim. Kendisine bu ve diğer çalışmaları için teşekkürler…
“…… Ülkemizde gıda sektöründe hizmet veren ve köklü bir tarihe sahip olan Hafız Mustafa Şekerlemeleri’nin 145 yıllık tarihi öyküsünü sizlerle paylaşmak istiyoruz. Hafız Mustafa İşletmesinin bu köklü geçmişi boyunca tek şube olarak kaldığı, aile şirketi olarak yola başlayıp beşinci kuşaktan sonra aile dışından kişilere devredilmesine rağmen varlığına hiç ara vermeden nasıl devam ettiğinin hikâyesi konumuzu oluşturmaktadır.
Şekerci Hafız Mustafa, Osmanlı Devleti döneminde Sultan Abdülaziz’in saltanatının ilk yıllarında günümüzde Bahçekapı-Eminönü’nde Hamidiye Caddesi 86 numaralı dükkanında Çankırı’nın Orta Beldesi’nden İstanbul’a sarraflık yapmaya gelen İsmail Hakkı Zade tarafından 1864 yılında kurulmuştur. İsmail Hakkı Zade dükkanın bodrum katında dibek taşıyla akide şekeri yapmaya başlamıştır. İsmail Hakkı Zade dükkanı işletirken oğlu Hafız Mustafa dükkanın yakın çevresinde bulunan Arpacılar Cami’inde gönüllü olarak müezzinlik yapmaktaydı. Aynı zamanda babasının dükkanında tatlıcılık ve şekercilikle ilgilenmiştir. Hafiz Mustafa’nın ilk poğaçayı bulan ve imal eden kişi olduğu bilinmektedir. Dükkanda şekerlemelerin yanında hamur işi poğaçayı müşterilerine sunarak alternatif müşteri kazanmıştır. Bu konuda kendini geliştirerek babasından işi devralmıştır ve 1926 ile 1938 yılları arasında şekercilik ve tatlıcılık alanında Avrupa’da 11 adet madalya kazanmıştır.
Hafız Mustafa’nın oğlu Cemil Bey şekerlemeciyi bir süre işlettikten sonra Cemil Bey’in eşi Vasfiye Hanım ve kızı Sönmez Kantman tarafından işletilmiş ve Hafız Mustafa Şekerlemeleri bu dönemde en parlak günlerini yaşamıştır. Özellikle Vasfiye Hanım’ın çalışanları üzerindeki otoritesi ve kurduğu disiplin, işletmenin başarısını oldukça etkilemiştir. Sönmez Kantman’dan sonra oğlu Mustafa Nihat Kantman işletmenin başına geçmiş fakat başka alanlara yönelmek istediği için işletmeyi kısa bir süre içerisinde 1993 senesinde aile dışından Mustafa Altuncu’ya devretmiştir. 1993 – 2007 yılları arasında Hafız Mustafa Şekerlemesi Mustafa Altuncu tarafından işletilip, 2007 sonrasında işlerin başına Avni Ongurlar geçmiştir…”
-1900’lü yılların başında Hazfız MUSTAFA Şekercisi-
ŞEKERCİ İSMAİL HAKKI EFENDİ’NİN OĞULLARI
HAFIZ MUSTAFA KANTMAN ve ÖMER LÜTFİ CEBECİ
Türk şekerciliğinin Hacı Bekir’den sonra gelen en eski ve en güçlü ismi Orta’lı İsmail Hakkı Efendi’nin iki oğlu ve yeğeninin de şekercilik alanında faaliyet gösterdiğini ifade etmiştik. Kuruluşu 1864 yılına dayanan müessese daha ziyade Hafız Mustafa’nın adıyla şöhret bulmuştur. Soyadı kanunundan sonra Hafız Mustafa KANTMAN soyadını almıştır.
Milliyet gazetesinde yer alan bir vefat ilanından Hafız Mustafa’nın kardeşi Ömer’in tam adının Ömer Lütfi ve soyadının Cebeci olduğunu öğreniyoruz. Hafız Mustafa’nın –Kantman[1] – soyadını aldığını belirtmiştik. İsmail Hakkı Efendi’nin iki oğlunun farklı soyadları almış olduklarını tespit ediyoruz. İlan metni aşağıdaki gibidir:
VEFAT
” Beykoz eşrafından merhum şekerci ve tacir İsmail Hakkı Efendi’nin torunu, merhum şekerci Ömer Lütfi Cebeci ve merhume Ayşe Cebeci’nin oğulları, merhum şekerci Hafız Mustafa Kantman’ınyeğeni, SELİM CEBECİ vefat etmiştir. Cenazesi 3.11.1977 Perşembe günü öğle namazını müteakip Şişli Camiinden kaldırılarak Beykoz’daki aile kabristanına defnedilecektir.” AİLESİ (Milliyet Gazetesi, 3.11.1977)
EN ESKİ DÖRDÜNCÜ ŞİRKET
Şekerci Hacı Mustafa’nın babası İsmail Hakkı Efendi tarafından kurulan şirketi, Osmanlı döneminde kurulan ilk şirketlerden biridir. Ülkemizin en eski dördüncü şirketi olup, Ziraat Bankasından sadece bir yıl sonra kurulmuştur.
TÜRKİYE’NİN EN ESKİ ŞİRKETLERİ
Müessese adı Kurucusu Kuruluş tarihi
1-Hacı Bekir Lokumları Hacı Bekir 1777
2- İskender Mehmetoğlu İskender Efendi 1860
3- Ziraat Bankası Mithat Paşa 1863
4- Hâfız Mustafa İsmail Hakkızâde 1864
5- Vefâ Bozacısı Hacı Sadık 1870
BURHAN FELEK, HAFIZ İSMAİL’DEN BAHSEDİYOR
Uzun bir ömür süren ve bu ömrün yaklaşık 70 yılını gazetecilik yaparak geçiren Şeyhü’l-Muharririn ünvanlı Burhan Felek, bir yazısında meşhur şekercilerden Şekerci Mustafa’nın babası Hafız İsmail’den söz ediyor.
” ..Şekercilik de bunlardan bir sanat kolu idi ki, 100 sene evvel merhum Hacı Bekir’in himmetiyle inkişafının zirvesine çıkmıştı. Ben şekerciliğimizin bu parlak devrine yetiştim. Hacı Bekir’in sağlığını bilirim.[1] Hâlâ bulunduğu Bahçekapı’daki dükkânından meşhur acıbadem kurabiyesi ve pandispanya aldığımızı hatırlarım. Şekercilik Hacı Bekir’de şöhretini bulmakla beraber, başka şöhretli şekerciler de vardı. İşte Şekerci Cemil Bey de bunlardan biriydi. Hacı Bekir’in karşısında Hâfız İsmail isminde bir şekerci daha vardı. Dükkanı hâlâ duruyor.”
(Fotoğraflar http://www.hafizmustafa.com/’dan iktibas edilmiştir.)