Ali Kemal’in Mustafa Kemal’i azline dair gönderdiği yazı


Ali Kemal

Çankırı ili Orta ilçesi Kalfat köyü nüfusuna kayıtlı Kurtuluş Savaşı döneminde Ali Rıza

Mustafa Kemal

hükümetinde dahiliye nazırı olarak görev yapan Ali Kemal’in Atatürk’ü azline dair gönderdiği yazının aslı ve tercümesi aşağıda verilmiştir.

İngiltere’ de başbakanlık görevi yapmış olan Boris Johnson’ın Ali Kemal’in torunudur. İngiliz Muhipler Cemiyetinin kurucularından birisidir.

Atatürk’e çeşitli ucube sıfatlar ile iftira atan kişilere hitaben kaleme alınmıştır. Ulu önder Mustafa Kemal 1919 yılında Samsun’a ayak bastıktan sonra buralarda icra etmiş olduğu faaliyetler yani yayınlamış olduğu genelgeler, İngilizlerin hoşuna gitmemiş ve görevden alınması için saraya baskı yapmaya başlamışlardır. Bu ahval ve şerait içinde Ali Kemal yazısında belirttiği gibi İngiliz yüce temsilciliğinin isteği üzerine Atatürk’ün görevine son verildiğini yazmaktadır.

Burada ilginç olan husus ise Mustafa Kemal’i değerlendirme ve yorumlama şeklidir. Mustafa Kemal’in büyük bir komutan olduğunu, vatan sevgisinin haddinden fazlaca kendisinde bulunduğu ancak siyasetçi olmadığı için zamanın  siyasi havasını kavrayamadığından halkı boş yere kırdırdığını iddia etmektedir. Milli Mücadele hareketini başlatan Kuvvâ-i Milliye hareketine yönelik olarakta çapulcu taifesi benzetmesini yapmaktadır. Redd-i ilhâk cemiyetleri gibi Karesi ve Aydın havâlisinde Yunan işgaline karşı direnişe geçen Kuvayı Milliyecilere hırsız, halkı haraca kesen eşkıya zümresi diyerek beş yıldır yaptığımız cinnetlerin hesabını medeni devletlere vermemizin zamanı geldiğini söyleyen Ali Kemal ne yazık ki siyasetçi olmasına rağmen zamanın siyasetini iyi kavrayamamış ve yanlış saflarda yer almıştır. 

Bu belge, devşirme Atatürk düşmanlarının iftiraları ile Atatürk’e hakarete varan söylemlerde bulunan devşirme olmayıp da Türk oğlu Türk soyundan olan vatandaşlarımızın gözünü açar. 

Hüve

Gâyet Müsta‘celdir.                                                                                                 Bâb-ı âlî

(şifre)                                                                                      Dahiliye Nezareti

Kalem-i Mahsûs

5948

Diyarbakır, Ankara, Erzurum, Sivas, Trabzon, Van, Kastamonu, Bitlis, Ma‘mûretü’l-azîz (Elazığ) vilâyetleriyle Erzincan ve Canik mutasarrıflıklarına;

Umûm 84/307

            Mustafa Kemal Paşa büyük bir asker olmakla berâber siyâset-i zamana o derece âgâh[1]  olmadığı içün fart-ı[2] hamiyyet[3] ve gayretine rağmen me’mûriyyet-i cedîdesinde[4] aslâ muvaffak olamadı. İngiltere mümessil-i fevka’l-âdeliğinin taleb ve ısrârıyla azl edildi. Ve edildikten sonra yaptıkları ve yazdıkları ile de bu kusûrunu daha ziyâde meydana (v)urdu. Redd-i ilhâk cemiyetleri gibi Karesi ve Aydın havâlisinde ahâli-i İslâmiyeyi nâ-hâkk yere kırdırmakdan ve fakat bu vesileden istifâde ile halkı haraca kesmekten başka bir iş görmeyen ipsiz sapsız ve kanunen ta‘kîb edilen bazı hey’etler (yani Kuvâ-yı Milliye hareketi kastedilmekte) içün öteye beriye çektiği telgraflarla da hatâ-yı siyâsiyyesini idâreten de artırdı. Müşârün-ileyhin İstanbul’a celbi Harbiye Nezâretine âid bir vazifedir. Lâkin Dahiliye Nezâretinin size emr-i kat‘îsi artık o zâtın ma‘zûl[5] olduğunu bilmek, kendisiyle hiçbir mu‘âmele-i resmiyeye girişmemek umûr-ı hükümete müte‘allik hiçbir matlubunu is‘âf[6] etmemektir. Bu ta‘lîmât dâ’iresinde hareket eylemek ne gibi mes’ûliyetlere müncer[7] olacağını takdîr buyuracağınızdan ve bu mühim vahim dakikalarda me’mûr ahâli her Osmanlıya terettüb[8] eden en büyük vazife sulh konferansınca (Sevr Anlaşması için yapılan konferans) mukadderâtımıza dâ’ir karar verilir ve beş senedir yaptığımız cinnetlerin (Tehcir kanunu ile Ermenilerin sürgüne gönderilmesi ve I. Dünya savaşında yaptıklarımızı kastetmektedir.)  hesâbı görülürken  artık aklımızı başımıza devşirdiğimizi gösterir âkilâne ve müdebbirâne[9] hareketlere imtisâl[10] etmek (manda taraftarlığı) fırka, mezheb, ırk ihtilafları gözetmeksizin her ferdin canını, malını, ırzını siyânet[11] eylemek nazar-ı medeniyette bu memleketi bir daha lekelememek değil midir? Fî 23 Haziran sene 335 (23 Haziran 1919). Nazır Kemal.


[1] Agâh: Haberi olan, haberdar, haberli, uyanık, basiret sahibi, sırlara vakıf, müteyakkız.

[2] Fart: Haddinden fazla olma, aşırılık, ifrat.

[3] Hamiyyet: Milletinin, yurdunun, yakınlarının şerefini koruma gayreti, millî şeref ve haysiyet, fazîlet.

[4] Cedîd: Yeni.

[5] Ma‘zûl: Azledilmiş.

[6] İs‘âf: Birinin isteğini kabul edip yerine getirme, yapma.

[7] Müncer: Bir yöne doğru çekilen, çekilip götürülen, sürüklenen. Bir duruma veya şeye varıp son bulan, … ile sonuçlanan. 

[8] Terettüb: Birinin üzerine düşme. Âit olma, gerekme, îcap etme.

[9] Müdebbirâne: İş ve davranışlarının sonucunu inceden inceye düşünerek hareket eden, tedbirli ve ihtiyatlı davranan (kimse) olarak.

[10] İmtisâl : Örnek olarak alıp ayak uydurma, uyma, uyulma. Boyun eğip itâat etme, emre göre hareket etme. İmtisâlen; uyarak.

[11] Siyânet : Koruma, muhâfaza, himâye. Korumak, himâye ve muhâfaza etmek.


Çankırı Araştırmaları Sitesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

Yorum bırakın

WordPress.com Tarafından Desteklenen Web Sitesi.

Yukarı ↑

Çankırı Araştırmaları Sitesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin