Geçen yıl gözler önüne sermiştim bu acı manzarayı… 1492 yılında Fatih Sultan Mehmed’in eşi Gülbahar Hatun’un Tokat’taki imaretine oğlu II. Bayezid’in vakfetmesi hatırına günümüze kadar sınırlarını ve ormanını koruyabilmiş Kalfat’ın bir yandan ormanı yok edilirken, sınırları da bir takım hukuk dışı yollarla değiştirilmek isteniyor. Kalfat’ın temsilcilerini dinlemek istemeyen yöneticiler, belki dünya çevre gününde gerçek bir çevre kıyımına göz yumup, kulak tıkamazlar ümidiyle konuyu tekrar gündeme taşımak istedim.
Çankırı Valiliği sitesinde sunulan bir haberde:
“Dünya Çevre Günü İlimizde Kutlandı
“5 Haziran Dünya Çevre Günü Karatekin Parkı’nda Çankırı Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen programla kutlandı.
Programa Sayın Valimiz Vahdettin Özcan, Belediye Başkanı İrfan Dinç, Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali İbrahim Savaş, Vali Yardımcıları, İl Emniyet Müdürü Cengiz Öztürk, İl Müdürleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı okunması sonrası açılış konuşması yapan Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Öcal Özdemir “Doğal çevrenin korunması ve çevre bilincinin oluşturulması amacıyla 1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde 133 ülkenin katılımı ile gerçekleşen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında alınan karar gereğiyle 5 Haziran günü “Dünya Çevre Günü” olarak ilan edilmiştir. Çevre günü kutlamasının, çevre kirliliğinin etkilerine ve sonuçlarına dikkat çekmeye, daha sağlıklı bir çevre için, daha temiz bir Dünya için çabaları yoğunlaştırmaya vesile olmasını temenni ediyorum.” dedi.”(http://www.cankiri.gov.tr/index.php/post/view?id=4760)
Geçen yıl gözler önüne sermiştim bu acı manzarayı. Fatih Sultan Mehmed’in eşi Gülbahar Hatun’un Tokat’taki imaretine oğlu II. Bayezid’in vakfetmesi hatırına günümüze kadar sınırlarını ve ormanını koruyabilmiş köyüm Kalfat’ın bir yandan ormanı yok edilirken, sınırları da bir takım hukuk dışı yollarla değiştirilmek isteniyor. Kalfat’ın temsilcilerini dinlemek istemeyen yöneticiler, belki çevre gününde gerçek bir çevre kıyımına göz yumup, kulak tıkamazlar ümidiyle yazıyı tekrar gündeme taşımak istedim.
BU ORMAN KIYIMI ÇANKIRI SINIRLARI İÇİNDE
Uygarlığın ulaştığı bugünkü noktada, insanlığın müşterek anlayışlarının başında gelecek nesillere mutlu yaşayabilecekleri bir dünya bırakmak vardır.
Ormanların yüzölçümü tarih boyunca azalmış. Atalarımız her şeye rağmen bir kısmını koruyabilmiş ve bugünlere gelmesini sağlamışlar.
Bu konuyla ilgili olarak Vilayet erkânını ve Orman Ve Su İşleri Bakanlığı 9. Bölge Müd. Çankırı Şube Müdürlüğü yetkililerini göreve çağırmıştım. Sesimizi işitmediler, çağrımıza cevap verme gereği duymadılar. Bizzat çekmiş olduğum bu fotoğraflar, kanaatimce acı gerçeği göstermeye yeter niteliktedir……
VİCDANLARA HİTÂB EDİYORUM
Bu ağaç kıyımına maruz kalan orman, Çankırı İli Orta İlçesi’ne bağlı Kalfat beldesindedir(şimdi köye çevirdiler). Fotoğraflar, 2013 Haziran ayında çekilmiştir.
Maden işletme ruhsatına sahip bir firma , yüzlerce ağacın hayatına son vermiştir. Rezervin miktarına göre ağaçlarla birlikte tepeler de yok olacaktır. Her şey yasaldır, evet… Fakat, insanî midir ey çevre duyarlığı taşıyanlar!.
Bir ara ağaç kıyımının durduğu Kalfat ormanında aynı faaliyetlerin bütün hızıyla devam ettiğini öğrendim. Hazır yetkililerimizin dünya çevre gününü kutladıkları bir günde, belki bu konu da dikkatlerini çekecektir. Doğduğum köy Kalfat’ın üzeri orman olan tepeleri yok edilirken, İl genel meclisi de alet edilerek sınırları üzerinde oynama girişimlerini de ibretle seyretmekteyiz. Hepten mi sahipsiz buldunuz beyler?