ÜMİT:
Ümit hayatının baharında, tam 10 yaşında umut dolu, ümit dolu Afganistan’lı, Özbek tatlı sevimli cıvıl cıvıl güzel bir çocuk.
Akşama kadar top oynuyor bisiklete biniyor, arkadaşlarıyla oyun oynuyor.
Dün Ümit Büyük caminin karşısında otururken yanıma geldi hacı baba ayakkabılarım eskidi bana bir ayakkabı alır mısın dedi. Baktım ayakkabıların her tarafı yırtılmış.
Ümit’e ayakkabı mı dayanır.
Alalım Ümit dedim, bugün ikindiden sonra Ümit geldi ayakkabı almaya gidelim diye.
Süreyya dedesinin dükkanına gittik, beğendiğin ayakkabıyı al dedim ümit’e. Ümit de Beğendiği ayakkabıyı aldı.
Hacı Süreyya borcumuz ne dedim, 2 aydır sana iyilik parası vermedim ayakkabı bizden olsun dedi.
Ümit’e tatlı yiyelim mi dedim, tatlı tatlı güldü,
Canoğlu pastanesi’ne gittik iki tane fıstıklı tatlı söyledik yanında da dondurmasıyla.
Tatlı yerken bir el dokundu omuzuma baktım bizim Mesut dün kendisiyle ayaküstü görüşmüştük. Görüşelim demiştim kendisine de. Mevlam böyle getirip görüştürüyor işte. Biz tatlıları yerken mesut’la da biraz sohbet ettik. İçeri hesap ödemeye giderken Mesut tatlılar benden olsun abi dedi.
Hiç itiraz etmedim.
Ümit’e ayakkabıyı bedavaya getirdik tatlıları da bedavaya getirdik hemen kaçalım ümit dedim.
Ümit tatlı tatlı gülümsedi yine.
Mesut abisine teşekkür edip ayrıldık, ver elini büyük cami
Ve de
YAŞASIN İYİLER
YAŞASIN İYİLİK…
