FÂTİH SULTAN MEHMED (İdeal İnsan Tipi)

Hakkı DURAN

öne çıkan görsel

Le tuf-tehannel-Konstantınıyyete ni’mel-emîrü emîruha ve ni’me’l-ceyşü ceyşühâ” (İstanbul elbet feth olunacaktır. Onu fetheden emir ne güzel emir ve askerler ne güzel askerdir.)-Hadîs-i Şerif [1]

Peygamberimizin bu hadisinde işaret ettiği müjdeye nail olmak için, tarih boyunca bir çok insan, İstanbul’u almak ve bu beldeye yönelik seferlere katılmak için harekete geçmiştir. Bir çok kumandan ve asker bu işe girişmiş, ancak fetih Osmanlı Sultanı II.Mehmed’e nasip olmuştur. Osmanlı üzerine çalışan tarihçilerin ortak görüşü, Sultan II. Mehmed’in her bakımdan iyi yetişmiş bir devlet adamı olduğu şeklindedir.

PEYGAMBERİN SEMBOLÜ GÜL

Fâtih’in gül koklayan bir minyatürü vardır. Gül peygamberin sembolüdür. Şair Necati Beğ’in söylediği gibi , Fatih’in gülü

“Yılda bir kerre menâr-i sâhdan dîdâr gül,
Gösterir nite ki nûr-i Ahmed-i Muhtâr gül.”
Peygamberimizi simgelemektedir.

Mehmed, 1432 yılında doğmuş, bu doğum babası Sultan II.Murad’a müjdelendiğinde:

“Murad bahçesinde bir gül-i Muhammedî açtı” diyerek adını koymuştur.

TÜRK CİHAN HÂKİMİYETİ ÜLKÜSÜ

Hemen hemen bütün Türk devlet yöneticileri, “İlâ’i Kelimatullah” ülküsünü ilke edinmişlerdir. Bu ülkü, Fatih Sultan Mehmed’in şahsında ilim, sanat, kültür,askerlik ve siyaset alanında tam bir olgunluğa erişmiştir. Ertuğrul Gazi’den Osman Gazi’ye intikal eden, onun da ölüm döşeğinde oğlu Orhan Gazi’ye ;

“Osman Ertuğrul oğlusun/ Oğuz Karahan neslisin
Hakkın bir kemter kulusun/İslâmbol’u al gülzâr yap”

şeklinde yaptığı vasiyet, peygamberin müjdesine nail olma hedefinin ve Türk Cihan hakimiyeti Ülküsünün tezahürleridir. Büyük bir hekim ve mutasavvıf olan Ak Şemsedddin(ö.1457), fethe yakın günlerde II. Mehmed’in maneviyatını yükseltmek için ona şöyle diyordu: “Begüm bu kal’anın fatihi sen olasın deyü âlem-i şehzadelikte sana tebşir ettük.”. Ardından padişahın ısrarı üzerine fethin saatini bile müjdelemişti. “yarın sabah şu kapıdan(topkapı) hisara yürüyüş ola; izn-i Hüdâ ile bâb-ı zafer feth olub ezan sadâsı ile sûrun içi dola. Gün doğmadan gaziler sabah namazını hisar içinde kılalar.

II. MEHMED’den FÂTİH’E

II.Mehmed, çocukluktan itibaren büyük hedeflerin adamı olarak en iyi eğitimciler ve hocalar elinde özenle yetiştirilmişti. Birkaç dil öğrenmişti. Matematiğe, şiire, astronomiye,tarihe, tasavvufa ve coğrafyaya özel ilgisi vardı. Askeri dehası, yenilmez irade ve kararlılığı tarihçilerin ittifak ettikleri hususlardır. Otoritesini sınırlandıran her kişi ve kurumu bertaraf etmiştir. Osmanlı onunla birlikte büyük devlet ve medeniyet olma hamlesini yapmıştır. İstanbul’un fethindeki kararlılığı, gemileri karadan geçirip Haliç’e indirmesi, yüksek atış gücüne sahip toplar döktürmesi, Avrupa haçlı ittifakına karşı ustaca yaptığı diplomatik girişimler, askerlerini psikolojik olarak hazırlayışı ve “..Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul’u!” diyecek ölçüde sağlam iradesi ; erişilmez devlet adamlığı dehasının bazı ipuçlarıdır.
Oğullarından birine dedesi Yıldırım Bayezid’in, birine İranlı hükümdar Cem’in ve torunlarından ikisine Korkut ve Oğuz Han adlarını vermiştir. Bu adları vermesi bile, onun cihangirlik ruhunu ve tarih şuurunu yansıtmaktadır.

Amirutzes(felsefeci), Ali Kuşçu(matematikçi), Georgios Trapezuntios, Hocazâde gibi büyük zekâları huzurunda bir araya getirmekteydi. Hocazâde Musluhiddin, Molla Güranî, Molla İlyas, Sirâceddin Halebî, Molla Abdülkâdir Molla Hayreddin, Ak Şemseddin hocalarıydı. Avnî mahlasıyla yazdığı şiirleri, o dönem şairleri arasında yer edinmesini sağlıyordu. Fatih Batı kültürünü de iyi öğrenmişti. Yanında Floransalı, Cenevizli ve Raguzalı danışmanları vardı. Bazı batılı yazarlar yazdıkları kitapları ona ithaf etmişler, Batlamyus’un coğrafyasını Amirutzes’e tercüme ettirmiştir.

TÜRK AYDINLARI FÂTİH’İ KEŞFETMELİDİR!

Çok yönlü şahsiyetiyle tarihin kaydettiği en büyük devlet adamı olan Fâtih Sultan Mehmed’i yeterince tanıdığımızı söylemek mümkün değildir. Yeni nesillere onu ideal insan tipi olarak nasıl aktaracağız o zaman? Şüphesiz bilebildiğimiz kadarıyla…
Osmanlı’yı büyük devlet yapma iradesini ortaya koyan, etrafında yine dehâ sahibi insanlardan bir kadro kurmayı başaran bir lider…
5-6 lisan bildiği ifade ediliyor. Felsefeden-coğrafyaya, fizikten-tasavvufa, tarihten-edebiyata zamanının ilim zirvelerinden haberdâr… Başka ülkelerdeki ilim ve san’at adamlarıyla da yakından ilgileniyor…
İnsan hakları konusunda günümüz anlayışından ileride tutumlar sergilediği belgelerle sâbit…
Dîvan sahibi bir şâir…
O ve askerleri, yüce peygamberimizin asırlarca önce haber verdiği çağ değiştiren bir fethi gerçekleştirmekle şereflenmişler…
Türk-İslâm medeniyetinin en büyük eseri Osmanlı Devleti, bu medeniyet unsurlarının icrâ merkezi ise İstanbul’dur. Bu yüksek kültür ve medeniyete bütün insanlığın ihtiyacı olduğuna kesin olarak inanıyoruz.
Fethe bir toprak kazanımı olarak bakmak, meseleyi çok basite indirgemek olur. Bütün yaradılanları hak emâneti gören gerçek bir zihniyet değişimini ve Türk-İslam medeniyetinin üstün niteliklerini derinliğine gözlemlemek lazımdır.

İlâ-i Kelimatullâh ideâlini temel alan ve bu ülkünün yön verdiği bir kültür ve medeniyetin dün olduğu gibi; bugün ve yarın da insanlığa mutluluk getireceği muhakkaktır. Bu kültür ve medeniyet unsurları, bilgi(enformasyon)çağının araçları ile günümüzün anlayışına sunulabilirse yeryüzünde sömürünün, zulmün ve karanlığın alanı daralacaktır.

Gençlerimiz için model alınacak insan, en başta Fâtih Sultan Mehmed’dir. Çok şükür ki, tarihimizde yüksek ayarda çok örnek şahsiyet var. Dünyada bu hususta bizimle boy ölçüşebilecek herhangi bir millet yoktur. Bazıları -bizim bininci sıraya koyacağımız-tarihî şahsiyetlerimize sahip olmak için bile neler vermezdi? Yüzlerce kitap yazar, sinema filmi ve besteler yaparlardı.

Uzun yıllardır milletimize karşı psikolojik harekât olarak yabancı hayranlığı ve aşağılık kompleksi aşılanmaktadır.

Fetih yıldönümleri, bu zincirleri kırmak için güzel bir vesiledir.

İDEAL İNSAN TİPİ: FÂTİH

Genç nesillerimize doğuyu ve batıyı kavramış, iyi eğitimli, asker, devlet adamı, ülkü sahibi, âlim, şair, tasavvuf ehli dahî padişah Fatih Sultan Mehmed’i iyi anlatmalıyız. Daha önceki bir yazımda merhum Alpaslan Türkeş’in Türk tarihinin yetiştirdiği en büyük devlet adamını olarak tereddütsüz Fatih’i işaret ettiğini belirtmiştim. Prof. Afet İnan, “Atatürk Hakkında Hâtıralar ve Belgeler” adlı kitabında, Atatürk’ün tam bir Fatih hayranı olduğunu belirterek;
Onun için Fatih sadece bir Türk büyüğü değil, cihan tarihinde de en büyük adamdır.” değerlendirmesinde bulunmaktadır.
Fatih, Türk Milleti için ideal insan tipine en çok yakışacak kişidir. Bütün siyasetçiler, yöneticiler ve genç nesiller hayatını ayrıntılı inceleyip dersler çıkarmalıdır. Dünyada hangi millet, Fatih ayarında bir devlet adamına sahip olmuştur?
Milletimize ve özellikle gençlerimize sunabileceğimiz model insan (ideal insan tipi) FATİH’dir.

Yüce Mevlâ, Fethin kutlu askerleri hürmetine, milletimize yüksek kültür ve medeniyetimizi yeniden ihyâ ve inşâ etmeyi nasîb eylesin!

NOT: Türk Ocakları Çankırı Şubesinin 2006’da benim önerimle başlattığı Çankırı İmaret Camiinde(fethin gazîlerinden Kasım Bey’in manevi huzurunda) İstanbul’un Fethini kutlama geleneğini sürdürmesi son derece memnuniyet vericidir.

(1) Müslümanları İstanbul’un fethine motive eden bu hadîs-i şerifin Ahmed bin Hanbel’in Müsned’inde kayıtlı bulunduğu belirtilmiştir.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s