Çankırı Doğruyol Gazetesinden Mehmet Ateş’in bir haberini alıntılıyoruz.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Taşmescit onarımı, mevlevihane yapıları ve rekonstrüksiyon ile çevre düzenlemesi çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.
Şantiyesi kurularak süratle işe başlayan rekonstrüksiyon çalışmaları sonunda Darülhadisi, Mevlevihanesi, Şeyh Evi, Derviş Odası, avlusu, şadırvanı, çevre düzenlemesi ile farklı bir yüze kavuşacak olan Taş Mescit’in turizm yönünden önemli kazanç olarak Çankırı tanıtımına katkı sağlaması bekleniyor.
Kompleks halinde planlanan çalışma sonunda Selçuklu dönemi nadir eserlerinden Taşmescit’in sağından başlayıp solundan bütünleşecek geçmişte var olan fakat bugün bulunmayan yapılar aslına uygun vaziyette gün yüzüne çıkmış olacak.
17 Ekim 2018 tarihinde bitirilmesi gereken onarımın 2017 yılı sonunda tamamlayarak teslimi hedefleniyor. Duvar kalınlığı 120 cm’yi bulan, temelden yapım çalışmaları süren Şifahane, Mevlevihane ile şadırvan’ın bulunduğu 4 bina yeniden inşa ediliyor.
Çalışmalarda derviş odaları ile Şeyh evinin, Semahanenin duvarları aslına uygun taşlarla örme işleri tamamlandı. haberin devamı
2005 yılı, Çankırı’da Taşmescid’in yeniden keşfedilişinin yılıdır. Taşmescid’in tarihe bir türbeden öte görevler üstelendiği, önemli bir miras olduğunu halkımıza anlatmaya gayret ettik. Önemli adımlarda atıldı. Farkındalığın artması bugün yukarıda haber metninde de görüldüğü üzere hatırı sayılır bir başarı noktasına getirmiştir. Konuda katkısı olan devlet memurlarımıza, idarecilerimize ve sivil toplum kuruluşlarımıza teşekkür ederiz.
Biraz nostalji:
Çankırı Mevlevihanesi Kampanyası Kampanya Çağrı Metni
Osmanlı İmparatorluğun dağılma, Cumhuriyetin kurulma yıllarında küçük bir Anadolu sancağı olan Çankırı’da Şehrin ilim ve irfan olarak gelişmesinde Mevlevilik önemli bir rol üstlenmiştir. Genelde şehirlerde ve eğitimli insanlar arasında revaç bulan Mevlevilik Çankırı’da edip, bilge, zarif, digergam, güçlü kalemler, yetenekli eğitimciler yetiştirmiş, devlet erkanı içinde müntesipleri ile yer almış velhasıl şehir hayatının ayrılmaz bir parçası olmuştur. Kayıtlardan 1850 ve 1925 yılları arasında Çankırı’da bir Mevlevihane’nin faal olarak kullanıldığını, zengin bir kütüphanesi ve semahanesinin mevcut olduğunu biliyoruz. Konuyla ilgili bilgiler Çankırı Araştırmaları [www.cansaati.org] Sitesinde bulunmaktadır. Bizler Çankırı’da tarihi Mevlevihane’nin aslına uygun inşa edilmesini, zaman içinde dağılan kütüphanesinin tekrar toplanmasını, mesnevi okumalarının başlatılarak Şeb-i Aruz törenlerinin muadilinin Çankırı’da bu Mevlevihane’de yapılmasını istiyoruz. Bu haliyle insanımızın eğitiminde ve Çankırı’nın tanıtımında önemli bir imkana kavuşmuş olacağız. Kültürümüze, değerlerimize hassasiyet gösteren fertleri ve kurumları acilen çalışmaya davet ediyoruz.
|
Dünyanın kaosa sürüklendiği, fertlerin bunalımlarına çare bulamadığı şu yaşadığımız çağda Mevlana Hazretlerinin öğretisinin, yaşattığı tasavvuf geleneğinin farklı ülkelerden binlerce insana nasıl ışık tuttuğuna hepimiz şahit olmaktayız. Şeb-i Aruz törenleri bile bunu anlamak için kafidir.
Çankırı Araştırmaları Sitesi 