“CANDAROĞLU KASIM BEY’İN ÇOCUKLARI” başlıklı yazımızda Kaya bey hakkında şu bilgileri sunmuş:
“Sonra Sultan Murad, Edirne’de oturup düğün yaptı: Kızı Sultanzâde’yi İsfendiyaroğlu Kaya Bey’e verdi.” (H.844(1440-41) Oruç Beğ T. Haz: Atsız, 1972, s.88.). “II.Murad 843(1439)’da oğullarından Alâüddin ve Mehmed’i(Fatih) sünnet ettirip bu takrip ile kendi kızını dahi İsfendiyaroğlu (Kasım Oğlu) Kaya Bey’e nikah etti”.
Kaynaklara göre, 1453 İstanbul kuşatmasına Çankırı yöresinin hâkimi İsfendiyaroğlu Kasım Bey ve oğlu Kaya Bey katılmışlar ve önemli görevler yapmışlardır. Kaya Bey, Fatih’in eniştesi ve aynı zamanda halasının oğludur.
Kaya Bey’in Malkara’da imaret yaptırdığı ve bir miktar tımara sahip olduğu 876(1471) tarihli vakfiyesinden anlaşılmaktadır. 50 yıldan fazla yaşadığı tahmin edilen Kaya Bey, babasından 6-7 sene sonra vefat etmiştir.
Vakfiyesi 876 H./1471 M. tarihli olup düzenlettiren kişi kardeşi İskender Bey’dir. Vefatı 1471 yılı içinde vuku bulmuş olmalıdır.” ve (Kaya Bey ile ilgili elde ettiğim yeni bilgileri daha sonra yayınlayacağım) diyerek sözü bağlamışım.
KAYA BEY HAKKINDA BAZI TARİHÎ BİLGİLER
Şahsı hakkında ilk bilgiyi “843 H./1439-40 M.’de oğullarından Alaeddin ve Mehmed’i sünnet ettiren II.Murad kızını da İsfendiyaroğlu Kaya Bey’e nikah etti” şeklinde gördüğümüz Kaya Bey, böylelikle II.Murad’ın damadı ve Fatih’in eniştesi oluyordu. 1439’da evlendiğini öğrendiğimiz Kaya Bey’in 1439’dan 1452 yılına kadar 13 yıllık süredeki hayatı hakkında kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır. Muhtemelen bu yılların bir bölümünde saraya yakın konumda olmuştur. Fatih’in İstanbul’u muhasara etmesi sırasında Kaya Bey’in aktif rol aldığını görüyoruz. Bizanslı tarihçi Dukas da ondan Damad Kaya Bey diye söz etmektedir.
İsfendiyaroğlu Kaya Bey’in İstanbul’un fethi sürecindeki faaliyetleri hakkında geniş bilgi vermiştik. Bu yararlı çabalarını göz önüne alan Fâtih Sultan Mehmet Han, Kaya Bey’e Malkara’da bazı araziler tahsis etmiştir. Kaya Bey, Malkara’da atalarının izinden yürüyerek insanlara hizmet eden müesseseler kurmuştur. Maalesef bu müesseseler günümüze ulaşabilmiş değildir. Kaya Bey’in Malkara’da ne kadar kaldığı ve ne zaman ayrıldığı da şu an meçhulümüzdür.
Kasım Bey, 868H./1464 M. yılında Çankırı’daki cami, imaret ve zaviyesi için düzenlettiği vakfiyesinde, vakıflarının idaresi için mütevelli olarak oğlu İskender’i tayin etmiştir. Candaroğlu Kasım Bey tarafından inşa olunan imâretin vakfiyesi 3 Şaban 833 (27 Nisan 1430) tarihini taşımaktadır. Kasım Bey, imâretinin tevliyetini (mütevelliliğini) sulbî (zürriyetinden) oğlu Emirze Bey namıyla meşhur İskender’e bırakmıştır. Kaya Bey’in vakıflarının mütevellisi de kardeşi İskender Bey’dir.
BALIKESİR ve KAYA BEY
Kasım Bey’in oğlu Kaya Bey’in Balıkesir’de vakıfları ve eserleri olduğu anlaşılmıştır. Balıkesir’e ne zaman geldiği kesin olarak bilinememektedir. Malkara’daki imâretinden bir iz kalmayan Kaya Bey’in adı, Balıkesir’de günümüzde de yaşamaktadır. Balıkesir’de onun adını taşıyan Kaya Bey Mahallesi mevcut olduğu gibi, yaptırdığı Kaya Bey Camii ibadete açık durumdadır. Ayrıca onun adını taşıyan Kayabey İlköğretim Okulu bulunmaktadır.
VAKFETTİĞİ BAZI MÜLKLER
Kaya Bey, Balıkesir’de yaşadığı dönemde şehirde ve sancak dahilinde bazı mülkler satın almıştır. Satın aldığı gayrımenkuller arasında; bir köy, üç mezrâ, üç tarla, iki bahçe ve iki bağ vardır. Şehir içinde bugün mevcut olan câmisinin bitişiğine bina ettirdiği dokuz odalı bir evi, caminin cemaati olacak kişilere oturmak üzere vermiştir.
50 yıldan fazla yaşadığı tahmin edilen Kaya Bey, babasından 6-7 sene sonra vefat etmiştir. Vakfiyesi 876 H./ 1471 M. tarihli olup düzenlettiren kişi kardeşi İskender Bey’dir. 1471 yılı içinde vefat ettiği tahmin edilen Candaroğlu Kaya Bey’in ne mezarı, ne mezar kitâbesi mevcut değildir. Yaptırdığı mescid ve evin kitâbesi de ele geçmemiştir.
TÜRBE KAYA BEY’E AİT OLABİLİR
Kaya Bey Camii’nin bahçesinde bir türbe bulunmaktadır. Türbede Üçpınarlı Hayreddin Efendi adında bir âlim ve velî zâtın medfun olduğu belirtilmektedir.
Üçpınar, Balıkesir’in tam kuzeyinde 3 km. uzaklıkta bir köydür. Köyün Hayreddin Efendi adında Padişah sülâlesinden olduğu ifade edilen bir zat tarafından kurulduğuna inanılmaktadır. Hayreddin Efendi’nin vefat tarihi olarak H.886(M.1481) yılı verilmektedir. Kaya Bey, vakfiyesine göre 1471 yılında vefat etmiş kabul edilmektedir. Yaptırdığı Câmi bünyesinde türbesinin bulunma ihtimali yüksektir.
yanda görülen kitâbe, bir belgeye dayalı gözükmemektedir. Zira 1481 tarihinde vefat ettiği söylenen Hayreddin Efendi, Fâtih Sultan Mehmed ile aynı yıl ölmüştür. II. Beyazıt devrinde yaşadığı iddiası yanlıştır. Padişah ile akrabalığı kesin olan Kaya Bey’dir.
Ayrıca Kaya Bey’in Câmisi için vakfettiği mülkler arasında ‘Fâtih döneminde 2000 dirheme satın almış olduğu Balıkesir’in kuzeyinde Üçpınar köyü güneyinde bir tarla’ da bulunmaktadır. Bu durum Kaya Bey’in Üçpınar Köyü ile ilgisini ortaya koymaktadır.
Saydığım sebepler çerçevesinde türbenin Kaya Bey’e ait olma ihtimali akla yakın gözükmektedir. En azından bu konu araştırılmaya değer. Gâzî, fedakâr, soylu ve hayırsever bir kimse olan İsfendiyaroğlu Kaya Bey’in kabrinin evliyâ türbesi gibi ziyaret edilmesi, -benzeri örneklerde olduğu gibi-mantığa uygun bir durumdur.
KAYA BEY’İN BALIKESİR’DEKİ MESCİDİNE YAPTIĞI VAKIFLAR
İsfendiyaroğlu Kaya Bey, tıpkı babası Kasım Bey gibi gazi ve hayırsever bir şahsiyettir. Malkara’da bir imaret yaptırdığını daha önce iafde etmiş idik.
Balıkesir’de satın aldığı çok sayıdaki mülkünü mescide vakfetmiştir. Karesi Sancağı için yapılan 1530 ve 1573 tahirlerinde Kaya Bey’in mescide vakfettiği mülkler kaydedilmiştir. Vakfedilen bu mülkler, Balıkesir ve Edremit nahiyesi sınırları içindedir. Kaya Bey, bu mülklerin ortaklığa veya kiraya verilerek sağlanan gelirlerin mescidi için harcanmasını şart koşmuştur.
Balıkesir nahiyesindeki vakfettiği mülkler:
Köy:Balıkesir nahiyesine bağlı Ziyaret köyü(300 dirheme satın almış)
Mezra: Ziyaret köyünün kıble tarafında 3 mezraa ki, bir tanesi Çayırhisar köyü sınırları içinde kalmaktadır.( Fâtih döneminde 7300 dirheme satın almış).
Tarla:
1-Çayırhisar köyünde bir tarla,
2-Mescidin yakınında bir tarla
3-Balıkesir’in kuzeyinde Üçpınar köyü güneyinde bir tarla(Fâtih döneminde 2000 dirheme satın almış.)
Bahçe:
Balıkesir civarında Hasan Paşa Hadikası olarak adlandırılan bahçe(Fâtih döneminde 7500 dirheme satın almış.)
Bağ:
1-Çömlekçi köyünde bir bağ.
2-Mescidin yakınında bir bağ.
Değirmen:Çayırhisar köyünde iki değirmenin yarım hissesi.
Ev:
Mescidin bitişiğinde mescide cemaat olmaları şartıyla sülehâya oturmaya izin verilen 9 odalı ev. Vakfiyenin tercümesinde bu husus: “..mezbur mescid yanında kain dokuz odayı, beş vakit namazını cemaatle camide edâ eden Salih kimesnelerden oturanlara…” şeklinde ifade edilmiştir.
Köle:
Ziyaret köyünde 3 köle ve onların eşleri ile bu ailelerin ellerinde bulunan ziraat aletlerinin tamamı.
EDREMİT
Bahçe:
İçbeyi köyü arazisinde bir bahçe ile buradan geçen sudan haftada bir gün ikindiye kadar ve Cuma geceleri gece yarısına kadar bu bahçeyi sulama hakkı.
Ev:
İçbeyi köyü arazisindeki bahçenin içinde 4 odalı bir ev.
Vakıflarından elde edilen gelirlerin sarf yerleri:
Mütevelliye:
a-Çömlekçi’deki bağın geliri ile beraber günlük iki dirhem alması yeterlidir.
b-Mütevelli, vakfın diğer mezralardaki ürününün öşrünü alamaz.
Mescide:
a-Gelirden lazımsa mescidin tabanına hasır alınması,
b-Mescidin kandil yağı için heryda beş dirhem.
İmama: Günlük 2 dirhem.
Müezzine:Günlük 1 dirhem.
Balıkesir kadısına:
a-Üçpınar köyündeki bağın kullanımı ve geliri.
b-Vakfın sağlıklı işletilmesi için gözetiminden dolayı günlük 1 dirhem. Vâkıf, tevliyet görevi için Hacı Mehmed Ağa ibn-i Musâ’yı ve onun neslini tayin etmiştir.
Belirttiği şartların kıyamete kadar değiştirilmemesini şart koşmuştur.
NOT: Câmi fotoğraflarını gönderen Balıkesir Belediyesi Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürlüğü ilgililerine teşekkürlerimi sunarım. (Hakkı Duran) (Bu yazı ilk olarak 28.12.2009 tarihinde yayımlanmıştır.)
