PEK İCRÂ EDİLMEYEN BİR ÇANKIRI TÜRKÜSÜ: DAMA ÇIKMA BAŞ AÇIK
Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın gerçekleştirdiği bir proje sayesinde sözleri ve notası elimizde olmakla beraber daha önce hiç dinleyemediğim bir Çankırı türküsünü dinleme imkanı buldum. Türkünün sözleri gibi makamı da bir hayli güzel. Meğer bu türkü, repertuarda pek örneği bulunmayan TARZ-I CİHÂN makamında imiş. Türk Musikîsinin vefâlı dinleyicilerinden biri olarak daha önce bu makamdan bir şarkı, türkü veya saz eseri dinlemediğimi belirtmeliyim.
Bizi bu Çankırı türküsü ile kavuşturan proje ve projeyi yapanları zikredelim:
Projenin adı: Az Kullanılan Makamların Mesleki Müzik Eğitimi Kurumlarında Kullanılabilirliğine Yönelik Bir Araştırma
Proje sahibi: Afyon Kocatepe Üniversitesi
Proje Yürütücüsü: Yrd.Doç.Dr.Emel Funda TÜRKMEN
Proje Sorumlusu ve Müzik Yönetmeni: Öğr.Gör.Burak KAYNARCA
Türküyü seslendiren: Özlem ELİTAŞ
Saz Heyeti:
Okan Murat ÖZTÜRK (Tanbura-Üç Telli-Divan-Cura),Hüseyin YALÇIN (Kabak Kemane,)Suat KUŞ (Bendir),Ömer BİLDİK (Ney),Burak KAYNARCA (Ud),Emre SOYLU (Viyolonsel),Meriç DÜZBAŞ (tanbur), Kenan SAVAŞ (Kanun)
TÜRKÜNÜN SÖZLERİ:
DAMA ÇIKMA BAŞ AÇIK
Dama çıkma baş açık
Arpalar karakılçık
Eğer meylin var ise
Al bohçanı yola çık
Dama bulgur sererler
Çıkma boyun görürler
Aman çıkma boyun görürler
Saçın ibrişim teli
Sırma ile örmeli
Aman sırma ile örmeli
Arkın altında vişne
Gel yârim aşka düşme
Aman gel yârim aşka düşme.
TÜRKÜNÜN DERLENİŞİ
Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın çalışmalarından olan SAKLI MÛSİKÎ adlı albümde bulunan eserlerden ‘DAMA ÇIKMA BAŞ AÇIK’ adlı Çankırı türküsü, 1928 yılında İstanbul Belediye Konservatuvarı heyeti tarafından derlenmiştir. Bu heyette Yusuf Ziya Demircioğlu, Ekrem Besim, Muhiddin Sadak, Ferruh Arsunar isimleri yer almıştır. Türkü, Ferruh Arsunar tarafından notaya çekilmiştir.
Yeni alfabeye 1928 yılında geçildiği düşünülürse 1929’da basılan İstanbul Konservatuvarı Neşriyatı başarıyla gerçekleştirilmiş denilebilir. Söz konusu türkü, kapağında “Çankırı ve Kastamonide üçüncü seyahatte toplanan otuz iki türküyü muhtevidir’ şeklinde bir ibare bulunan 8. defterdedir. Türkünün notası ve sözleri aşağıdaki fotoğrafta görülmektedir:
KAYNAK KİŞİLER ve BİR HASBİHAL
Kaynak kişi olarak Ahmet Altuner(Dobi Ahmet) ve Hüseyin Zevk(Urgancı Hüseyin) isimlerini görüyoruz. Derleyiciler, Çankırı türkülerinin çoğunu bu iki değerli ustadan almışlardır. Kendilerini saygı ve rahmetle anıyorum.
Türkünün ilk dörtlüğünün sözleri, Ankara’nın Bulguru kaynatırlar (fidayda) oyun havasının bir dörtlüğü ile aynıdır. Belki de onun bir versiyonu zannedilerek sonraki müzisyenlerimiz tarafından icrâ edilmemiş olabilir.
Bir dostumuz, böylesi şeyler sizin dikkatinizi çekiyor da neden Çankırı ile ilgili yazar, dernek, vakıf ve federasyonların çok fazla umurunda olmuyor diye sordu. Doğru söze ne denir…Kendi kültürel değerlerimizi ön plana almadan hiçbir gelişme kaydedemeyiz. Türk’e ait türkü ve şarkıları dinlemeyenlerin milletinin derdini anlayabilmesi ne derece mümkün olabilir?. Anlamayınca dertlere çareler üretilmesi de boşa kürek çekmek ve abesle iştigal olur. Yahya Kemal Beyatlı, meşhur “Eski Mûsikîmiz” şiirinde;
“Çok insan anlayamaz eski mûsikîmizden,
Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden
Açar bir altın anahtarla rûh ufuklarını
Hemen yayılmaya başlar sadâ ve nûr akını”
diyerek halkına yabancılaşmış diplomalıların hali pürmelâlini ilk iki mısrada özetlemiştir. Bu iddiaları taşıyan arkadaşlarımızın vakıf veya derneklerinde bir araya gelip, icabında bir sanatçımızı davet ederek türkülerimizi birlikte söylemelerini ne kadar isterdim. Geleceğimizi planlama iddiasında olanların halimizi ve mazimizi de özümsemeleri icab etmez mi?….
NOT: ‘SAKLI MÛSİKÎ’ Albümünü tarafıma gönderen Proje Yönetmeni Burak KAYNARCA‘ya teşekkürlerimi sunuyorum.(Bu yazı sitenin eski versiyonunda 07.01.2012 tarihinde yayımlanmıştır.). HD